Almanya’da perakende sektöründe alarm zilleri çalıyor. EHI Perakende Enstitüsü’nün yayımladığı son rapora göre, 2024 yılında yaşanan ürün kayıplarının toplamı yaklaşık 5 milyar euroyu buldu.
5 milyar euroluk bu dev kaybın neredeyse tamamı, yani 4,2 milyar euroluk kısmı doğrudan hırsızlık kaynaklı. Kalan bölüm ise fiyatlandırma ve kayıt hatalarından kaynaklanıyor. Özellikle küçük süpermarketler son dönemde hırsızlık olaylarının merkezinde. Eczaneler ve yapı marketleri de ciddi zarar görenler arasında. En çok zarar ise organize suç bağlantılı çetelerden geldi. 2024 yılı boyunca yaşanan bu tür vakalar perakende sektörüne 2,95 milyar euroya mal oldu.
Üstelik işin içinde sadece dışarıdan gelen hırsızlar yok. 890 milyon euroluk kayıp, doğrudan mağaza çalışanlarının sebep olduğu iç hırsızlıklardan oluşuyor. Tedarikçi ve hizmet sağlayıcı kaynaklı vakalar ise yaklaşık 370 milyon euro zarara neden oldu.
Pandemi sonrası ekonomik dengesizliklerin derinleşmesi, müşteri kaynaklı hırsızlıklarda da ciddi bir artışa yol açtı. Her ne kadar polis kayıtlarında bu tür vakalarda yüzde 5’lik bir azalma görünse de uzmanlar bu tabloya temkinli yaklaşıyor. Çünkü mağazalardaki hırsızlıkların yüzde 98’i fark edilmeden geçiyor. Gerçek kayıplar ise ancak envanter kontrolleriyle ortaya çıkıyor.
Rapora göre, organize suç çeteleri daha profesyonel yöntemlerle hareket ediyor. Büyük gruplar halinde mağazalara giren ekipler, rafları adeta boşaltıp çıkıyor. Üstelik çalınan bu ürünlerin büyük e-ticaret platformları üzerinden satıldığı da belirtiliyor. Bu durum, sadece perakendeciler için değil, güvenlik güçleri açısından da kontrolü oldukça zorlaştırıyor.
Hırsızlık vakalarının arkasında sadece suç örgütleri değil, artan ekonomik sıkıntılar da var. Almanya’da halkın yüzde 12’si gelirinin yüzde 40’tan fazlasını sadece konut giderlerine harcıyor. İşsizlik oranı ise 2020’den bu yana en yüksek seviyesinde. Geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişi, “sıradan müşteri” olarak mağazalara girip ürün çalıyor.
Sektör, sadece çalınan ürünlerle değil, güvenliği sağlamak için harcanan parayla da mücadele ediyor. Hırsızlıkla mücadele için yapılan harcamalarla birlikte toplam maliyet 7,3 milyar euroyu buluyor. Perakendeciler, cirolarının yaklaşık yüzde 0,33’ünü güvenlik sistemlerine ayırmak zorunda kalıyor. Kamera sistemlerinden özel güvenlik personeline, çalışan eğitimlerinden gizli dedektiflere kadar birçok yöntem devrede. Bu maliyetler ise doğal olarak alışveriş fiyatlarına yansıyor. Tahminlere göre, satış fiyatlarının yüzde 1,5’i doğrudan bu önlemlerden kaynaklanıyor.
Çalınan ürünlerin çoğu yüksek KDV oranına tabi. Bu da devletin kasasına girmesi gereken ciddi bir gelirin kaybı anlamına geliyor. Federal bütçenin sadece bu
nedenle yaklaşık 570 milyon euro vergi kaybı yaşadığı belirtiliyor.