Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin gündemli diplomasi trafiğini Mısır'da sürdürüyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından kabul edilen Fidan, Mısırlı mevkidaşıyla ortak basın toplantısı düzenledi. İsrail'in, 'Gazze'yi tamamen işgal planı'nı onaylamasını sert bir dille eleştiren Fidan, "İsrail'in çevre ülkeleri de işgal planı var. Bu faşist bir zihniyet. Artık konu sadece Gazze değil. Bu planı reddediyoruz. Hedef alıp katlettiği insanların kanında boğulacak" ifadelerini kullandı.
Mısır dışişleri Bakanı Abdulati basın toplantısında, Türkiye ile Mısır'ın ortak hareket etmesinin önemli olduğunu vurguladı. Abdulati, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyeretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği hoşgörülü tavrının çok kıymetli olduğunu belirtti.
Gazze'ye yapılan insani yardımların önemine değinen Abdulati, Bakan Fidan ile bu konuda yapılacakları masaya yatırdıklarını ve bölgedeki insani krizin sona ermesi için her adımı atacaklarını söyledi. Abdulati, Gazze'de ateşkesin derhal uygulanması gerektiğini ifade ettiğini söylerken Batı Şeria'daki ve Gazze'deki halkın tehcir edilmesine net bir şekilde karşı olduklarını kaydetti.
Bakan Fidan toplantıda şöyle konuştu:
"Bölgemiz çok kritik bir dönemden geçerken Mısır'ı ziyaret ediyoruz. Bu ziyarette gösterdiği sıcak ev sahipliği neticesinde kıymetli meslektaşıma teşekkür ediyorum. Ziyaretime sabah Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından kabul edilerek başladım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sisi önderliğinde Türkiye-Mısır ilişkileri ileri noktalara ilerlemiştir. Bu önderlik, bölgesel sorunlara yönelik stratejilerimizi yakınlaştırmış ve ortak hareket etme imkanı sağlamıştır. 100 yıllık diplomasimizi ortak akılla ilerletmek için işbirliği içindeyiz. Mısır ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz devam ederken bu hacim 9 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz 15 milyar dolara ulaştırmak.
Gazzelilerin korunması, insanların huzura ulaştırılması ve ateşkesin sağlanması için koordinasyon içerisindeyiz. Mısır'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz ancak İsrail tüm bu çabalara rağmen ateşkesi ısrarla sabote ediyor. İsrail'in faşist, fundamentalist bir biçimde yönetildiğini tüm dünya artık biliyor. Özellikle Batı dünyası, Netanyahu'ya karşı Filistin'in yanında durmanın önemini ön plana çıkarıyor. Son dönemde Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısındaki artış uluslararası toplum nezdinde yarattığımız farkındalığın bir sonucudur. Gazzelilerin hakkını savunmak için çalışmaya devam edeceğiz. Gazze'nin tamamının işgali planına sonuna kadar karşıyız. Bu kararın soykırımcı bir adım olduğunu vurguluyoruz. İsrail'in soykırımcı politikalarına karşı uluslararası hukuku sonuna kadar koruyacağız. Filistinlileri yok etme çabalarının her zaman karşısında duracağız. Türkiye ve Mısır olarak İsrail'in soykırımcı planının ve saldırgan senaryolarının karşısındayız. İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail'in soykırım politikalarına karşı toplantıya çağırmaya karar verdik. Filistin, Filistinlilerindir. Onları her türlü topraklarından çıkarma çabası başarısız olacaktır, yok hükmündedir. Gazze'ye şu ana kadar 102 bin ton insani yardım gönderdik. Görüşmede ayrıca bölgemizi ilgilendiren önemli konuları masaya yatırdık. Mısır'ın Akdeniz'e olan kıyısı nedeniyle toplantımızın El Alameyn'de gerçekleştirilmesinin sembolik önemi bulunmaktadır.
Türkiye olarak Sudan'ın birliğini ve egemenliğini savunuyoruz. Mevcut sorunlara diplomatik ve barışçıl çözümler bulmalıyız. İsrail'in planları arasında Lübnan ve Suriye'de gördüğümüz üzere işgal ya da bu ülkeleri zayıflatmak yer alıyor. Sadece soykırım değil, İsrail'in bölgedeki yayılmacılığı önemli bir tehdit olmaya başlamıştır.
İsrail'in uyguladığı soykırım politikası sürekli yeni aşamaya taşınıyor. İsrail, Gazzelilerin ülkesini terk etmesi için baskı yapıyor. İsrail, yardımları engelleyerek Gazzelileri açlıktan öldürmek istiyor. Gazze'yi Filistinsizleştirmek ve kendi yerleşimcilerini yerleştirmeyi hedefliyor. Bu mesele artık sadece Filistinlilerin, Arap dünyasının değil dünya üzerindeki bütün ezilenlerin meselesi haline gelmiştir. İsrail'in akıttığı kan, dünyanın her yerindeki katliamların tohumunu sulamaktadır. Bu durum ile mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Pes etmek, umutsuzluk yok. Dünyayı ayağa kaldırmalıyız. Sadece devletler değil, STK'lar da harekete geçmeli. Zulmün ve zalimin uzun süreli hakim olduğu hiçbir yerde görülmemiştir. Zalim, zulmüyle tarihten silinecektir. İnsanları keskin nişancılarıyla öldürten Netanyahu zalimliği de bundan muaf değildir."