ABD’nin Afganistan’dan çekilmeye başlamasıyla artan Afgan göçü, Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeyi tedirgin ediyor. Göçün toplumlar üzerinde ekonomik, sosyal, psikolojik sonuçları oluyor. İşte tüm yönleriyle dünyayı ve Türkiye’yi tedirgin eden Afgan göçü…
ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmeye baslamasi ve Taliban güçlerinin ülkede kontrol ettigi alanlari artirmasi nedeniyle artan Afgan göçü dalgasi pek çok ülkeyi tehdit ediyor. Suriyeli göçüne sahne olan Türkiye, simdi de Afgan göçü tehdidi altinda. AB ülkeleriyse tedirgin. Özellikle Iran’a sinirina komsu olan iller üzerinden Türkiye’ye giris yapiyorlar, sonrasinda insan kaçakçilari araciligiyla farkli illere dagiliyorlar. Sorun bununla sinirli kalmiyor. Iste tüm yönleriyle Afgan göçü trajedisi…
Afgan göçü, 1979'daki Sovyetler Birligi'nin Afganistan'a müdahalesinin ardindan basliyor. O dönemde Afgan göçü daha çok komsu ülkeler olan Pakistan ve Iran ile sinirli kaliyor. Ancak Afganlar, özellikle Iran ve Pakistan’da siyasi baskilar ve sosyal ve ekonomik sartlardan dolayi 2006-2007'den itibaren Türkiye'ye göç etmeyi tercih etmeye basliyor. Türkiye’ye girisler daha çok Iran ile uzun siniri olan Van, Agri, Igdir, Bitlis illeri üzerinden gerçeklesiyor. Bu illere ulasmak için günlerce aç susuz bir sekilde yürüyerek kilometrelerce yol aliyorlar. Bu illerden insan kaçakçilari araciligiyla Istanbul, Ankara, Konya, Izmir, Bursa gibi illere gönderiliyorlar.
Türkiye’nin sinirlarinda düzensiz göçmenlere yönelik mücadele devam ediyor. Bu kapsamda 2016 yilinda 174 bin 466, 2017 yilinda 175 bin 752, 2018 yilinda 268 bin 3, 2019 yilinda 454 bin 662, 2020 yilinda 122 bin 302 ve 2021 yilinda 62 bin 687 düzensiz göçmen yakalandi. Dünya genelinde UNHCR’a kayitli Afgan mülteci sayisi da 2,5 milyon. 2019 yilinda Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserligi verilerine göre Türkiye’ye 170 bin giris bulunuyor. Her gün onlarca Afgan göçmen güvenlik görevlileri tarafindan yakalaniyor. Sadece son 10 günden Istanbul'da kaçak göçmenlere yönelik polis ekiplerince yapilan çalismalarda, 214'ü Afgan uyruklu 709 göçmen yakalandi. Son iki günde Gaziantep, Van ve Erzincan’da yapilan operasyonlarda 63 kaçak göçmen yakalandi.
Afgan göçmenler daha çok bekâr ve issiz erkeklerden olusuyor ancak aileler de yok degil. Aileler Iran sinirindan girdikten sonraki sinir illere yerlesmeyi tercih ediyor. Bekarlar ise daha çok büyük sehirlerin yolunu tutuyor. Afganlar agirlikli olarak sigortasiz veya ucuz ücretlere çalismak zorunda kaliyorlar. Bu nedenle 15-20 kisilik evlerde yasamayi ve böylece giderleri azaltmayi hedefliyorlar. Bu durum Afganlarin kötü ve sagliksiz kosullarda yasamalarina sebebiyet veriyor. Afganlarin Istanbul’daki adresleri daha çok Fatih’in Kumkapi, Aksaray, Laleli, Eminönü semtleri. Afganlar sehrin en agir islerini en güvencesiz kosullarda yapiyorlar. Afgan göçmenler Anadolu’da daha çok çobanlik, tarim isçiligi, büyük sehirlerdeyse restoranlarda, firinlarda, insaatlarda, merdiven alti imalathanelerde sigortasiz çalisiyorlar.
Afgan göçü dalgasi basta AB, Ortadogu ülkeleri ve Orta Asya ülkelerini tedirgin ediyor. Suriye savasindan dolayi milyonlarca Suriyeli siginmaciyi barindirmak zorunda kalan basta Türkiye olmak üzere pek çok ülke, göç soruna karsi daha temkinli. Göçler kapiya dayanmadan evvel önleme politikalari yürüten AB, bunun için Kabil hükümetine ve civardaki komsu ülkelere maddi destek saglamayi planliyor. AB bu formülü, Suriye savasindan kaçan Suriyelilerin batiya dogru düzensiz göçünü engellemek için bulmustu. Türkiye ile anlasmis, Ankara'ya her sene 6 milyar euro ödemeyi kabul etmisti. Böylece AB, Afganlari ya memleketlerinde ya da yasa disi gittikleri ülkelerde kalmalarini saglamayi amaçliyor. AB yardimlarindan ilk yararlanacak ülkeler arasinda Iran ve Pakistan yer aliyor. AB, 2021'de Afganistan'a yardim amaciyla toplamda 57 milyon euroluk mali destek vermisti.
Afgan göçünün bas mimari ABD, Özel Göç Vizesi (SIV) ile ülkeye göç etmek isteyen Afganlarla ilgili isbirligine gitti. ABD Baskani Joe Biden, Afganistan'dan ABD’ye getirilecek Afgan göçmenlerin ihtiyaçlarinin karsilanmasi amaciyla 100 milyon dolar tutarindaki fon talebini onayladi. Ayrica Biden’in, ayni ihtiyaçlari karsilamak için devlet kurumlari üzerinden verilecek hizmet ve sözlesmeler araciligiyla 200 milyon dolarin da kullanilmasi için yetki verdigi aktarildi.
Avusturya Basbakani Sebastian Kurz, yeni göç dalgasiyla ilgili Avrupa Birligi'ne uyardi. Kurz, Afgan mülteciler açisindan "komsu ülkelerin, Türkiye'nin ya da Afganistan'in güvenli bölgelerinin daha dogru yer oldugunu" söyledi. Avusturya Basbakani siginmacilari geldikleri ülkelere geri gönderme imkani bulunmuyorsa AB üyesi olmayan ülkelere iade etme imkaninin yaratilmasi gerektigini söyledi. Kurz bu söylemlerinden dolayi irkçilikla suçlandi ve elestirildi.
Türkiye’de göçmenler asi olabiliyor ve saglik hizmetinden faydalanabiliyor. Yani Türkiye'de kayitli bir sekilde yasayan herkes, belirlenen kriterlere göre sirasi geldiginde asi olma hakkina sahip. Ancak Türkiye’de kayitli olmayan göçmenler de bulunuyor. Göçmenler, yasam kosullari, ekonomik nedenler, egitim durumu, dil bariyeri gibi nedenlerden dolayi saglik hizmetlerine ulasmakta zorluk çekebiliyor. Ayrica göçmenlerin düzensizligi nedeniyle Covid-19 testi veya saglik hizmeti alimi da zorlasiyor. Ancak Nisan 2020'de düzensiz göçmenleri de kapsayacak sekilde herkesin koronavirüsle baglantili saglik hizmetlerine ücretsiz erisiminin olduguna dair bir Cumhurbaskanligi karari çikmisti.
Göçmenlerin yasamak için verdikleri mücadele yürekleri sizlatiyor. Bazi zaman göçmenler sicaktan, susuzluktan ölmek üzereyken bazen de dogudaki düsük sicakliklar nedeniyle donmak üzereyken yakalaniyor. Bazi zaman bir otobüsün bagaj kisminda, bazi zaman bir teknede, bazen samanlarin içinde veya bazen de yürüyerek bir yolculuga çikiyorlar. Bu hayat mücadelesi göçmenlerin psikolojilerini de olumsuz etkiliyor. Göçmenlerde en fazla travma, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsizliklar bas gösteriyor.
Insan kaçakçilari maddi çikar için insanlarin yasamlariyla oynamak için teknolojinin tüm imkanlarindan faydalaniyorlar. Özellikle yurt disi sosyal medya hesaplarinda, Türkiye’ye göç etme imkanlari, güzergahlari ve sartlari anlatiliyor ve videolarla tanitim yapiliyor.
TCK’da göçmen kaçakçiligi suçunun cezasi 3 yildan 8 yila kadar hapis ve 10.000 güne kadar adli para cezasi olarak öngörülüyor. Göçmenin kötü muamele ve onur kirici davranisa maruz kalmasi durumunda göçmen kaçakçisi olarak ceza alacak kisiye 3’te ikisi oraninda bu ceza artiriliyor. Göçmen kaçakçiligi örgüt içerisinde islenirse verilen ceza yari oranindan artiyor.