Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve Melih Geçek'e yönelik 'casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında MASAK raporları ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli Gün'ün bir dönem yardımcılığını ve şoförlüğünü yapan B.Y.'nin ifadesi ise şoke etti.
İfadesinde 2021'de şüpheli Gün'ün özel şoförü olarak işe başladığını ve 2024 yılı Şubat ayına kadar da bu pozisyonda görev aldığını belirten B.Y., "Şoförlüğünü yaptığım dönemlerde Gün, üst düzey devlet görevlilerinin birkaçı hakkında 'yavrum ben şu anda önemli makamda bulunan üst düzey yöneticilerin İngiltere'nin maaşlı elemanı olduğunu biliyorum. Bunlarla alakalı bende belgeleri mevcut' gibi söylemlerde bulunmuştu. Hatta Türkiye aleyhine birçok söylemlerde bulunurdu. Bu söylemleri ne sebeple yaptığına anlam veremiyordum.
Bir gün sinirlenerek 'bu ülkeye karşı hiçbir şey yapamasam dağa çıkar, ülkeye karşı savaşırım' gibi söylemlerde bulunmuştu. Benle olan sohbeti dışında arabada herhangi biri ile telefonla görüşürse bu görüşmeyi İngilizce gerçekleştirirdi. İlk işe girdiğimde de bana İngilizce bilip bilmediğimi sormuştu. Karşısında konuştuğu kişiler Türk vatandaşı olsa bile İngilizce konuşmasından dolayı, konuşulanları duymamı anlamamı istemediğini düşünüyorum" dedi.

Şoförü olduğu için kaldığı eve de girebildiğini söyleyen B.Y., "Bunda herhangi bir sakınca yoktu fakat birisiyle görüşecekse veya konuşacaksa bunu evde çalışan hiçbir personelin yanında yapmaz daha çok odasına veyahut müsait bir odaya girip kapıyı kapatarak gerçekleştirirdi. Araba içerisinde yapmış olduğumuz gayriihtiyarı sohbetlerde, ülke geneli haber bültenlerine yansıyan ülkemiz aleyhine konularla alakalı ‘bak ben dün bu konularla alakalı görüşmüştüm, bugün bunlar oldu' gibi söylemleri oluyordu.

Şimdiye kadar ülkemiz lehine herhangi bir konuya sevinip mutlu olduğunu hiç görmedim. Daha çok ülkemiz aleyhine olan konularda sevinç, mutluluk duymaktaydı. Bu görüşmeleri kimlerle yaptığını bilmiyordum fakat bir dönem ‘Tele1' sahibi Merdan Yanardağ'ın ofisinin bulunduğu Seyrantepe'ye giderek zarf içerisinde bulunan parayı teslim etmemi söylemişti. Bu olay 2 kez gerçekleşti ve zarfı bizzat Yanardağ'a 2023 seçimlerinden 1 ay önce kadar teslim etmiştim, 10 bin euro ve 5 bin euro olarak çekmiştim. Bu kişiye niye zarf götürdüğümü sorduğumda ise ‘destekliyoruz yavrum' demişti" şeklinde konuştu.

B.Y. ifadesinin devamında, seçim zamanlarında kendisine ‘Ümit Özdağ'ı destekleyelim, maddi yardım sağlayalım, bu hükümetin gitmesi lazım' dediğini söyleyerek, "Fakat bir süre sonra ‘Ümit Özdağ'ın bir halt edebileceği yok, paramız boşuna gitmesin' şeklinde söylemlerde bulunmuştu. Şüpheli Gün polis çevirmelerini gördüğü zaman tedirgin olur ve her zaman gittiğimiz güzergahı değiştirmemi ve çevirmeden geçmememi isterdi. Çevirmede durdurulduğumuz zamanlarda da çok tedirgin olurdu. Genelde yabancı vatandaşlarla iletişim halindeydi, bu kişinin söylemleri ve görüştüğü kişiler itibarıyla ülkemiz aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu düşünüyorum. Bunun haricinde bu kişinin ismen tanımadığım birçok yabancı şahısla görüştüğüne şahit oldum" ifadelerini kullandı.