İsrail ordusu, güvenlik kabinesinin onayladığı planla Gazze Şeridi’nde işgali genişletip kalıcı hale getirmek için kapsamlı saldırılar başlattı, siviller hedef alındı.
17 Mayıs 2025 tarihinde İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletmek ve stratejik bölgeleri kontrol altına almak için “Gideon’un Savaş Arabaları” adı verilen yeni bir saldırı kampanyası başlattığını duyurdu. Ordu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Hamas’ı etkisiz hale getirme ve İsrailli esirleri kurtarma hedeflerine ulaşamadığını öne sürerek, bu saldırılarla hedeflerine ulaşmayı amaçladığını iddia etti. Ancak, saldırılar bölgedeki sivil kayıpları artırdı.
The Times of Israel’e konuşan İsrailli yetkililere göre, başlatılan saldırılar Gazze’nin kalıcı olarak işgal edilmesi ve Filistinlilerin bölgenin güneyine göçe zorlanması anlamına geliyor. İsrail güvenlik kabinesi, 4 Mayıs’ta onayladığı planda, kara saldırılarıyla ele geçirilen bölgelerden geri çekilmeme ve işgali kalıcı hale getirme kararı almıştı. Planın, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu turu sırasında yoğunlaştırıldığı belirtildi.
İsrail ordusunun son günlerde artırdığı saldırılar, Gazze’deki okullar, hastaneler, sivil altyapı ve yerinden edilmiş Filistinlilerin çadır kamplarını hedef aldı. Dün gerçekleştirilen saldırılarda 113 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bu saldırılar, bölgedeki insani krizi derinleştirirken uluslararası tepkilere yol açtı.
İsrail basınında yer alan bilgilere göre, güvenlik kabinesinin onayladığı plan üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama, hazırlık dönemi olarak tanımlanırken, bu süreçte ateşkes anlaşmasına varılamazsa ikinci aşamaya geçileceği belirtildi. İkinci aşamada yoğun hava ve kara saldırılarıyla Filistinlilerin Gazze’nin güneyine sürgün edilmesi hedefleniyor. Üçüncü aşamada ise ele geçirilen bölgelerde kalıcı işgalin sürdürüleceği ifade edildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki saldırılarını kararlılıkla sürdüreceğini açıklarken, bölgedeki sivil kayıplar ve insani kriz giderek büyüyor. Saldırıların, Trump’ın Orta Doğu turuyla eş zamanlı olarak yoğunlaşması, uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Gazze’deki durum, küresel ölçekte diplomatik ve insani çözüm arayışlarını yeniden gündeme getirdi.