Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
İngiliz ve Hollandalı bilim insanları çarpıcı bir araştırmaya imza attı. Ekonomik çaresizlik, karaborsa ve devlet destekli sömürü nedeniyle Kuzey Kore'de gidişatın iyi olmadığı insanların açlıktan kaplan ve porsukları yediği ortaya çıktı. Biological Conservation dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, Kuzey Kore ormanlarının yok olma riski çok yüksek, ormanlar fiilen boşaltılıyor.
İngiliz doğa korumacı Joshua Elves-Powell, bir zamanlar Kore Yarımadası'nda bol miktarda bulunan ve yoğun kürkü nedeniyle uzun süredir değer verilen samurun neslinin tükendiğine inandığını dile getirdi. Elves-Powell, bu hayvanların hayatta kalmak için yendiğini ya da kar amacıyla takas edildiğini, kullanılmak üzere yakalandığını söyledi. Bu hayvanlara Amur kaplanı, leoparının yanı sıra ayılar, su samurları, geyikler ve uzun kuyruklu goralların da dahil olduğunu söyledi.
Bulgular, dünyanın en kapalı ülkelerinden birinde neredeyse imkansız olan saha çalışmalarına değil, daha önce avcılık yapmış veya yaban hayatı ürünleri ticareti yaptığını kabul etmiş 42 firarinin ifadelerine dayanıyor.
Birçok kişi Elves-Powell'a avlanmalarının sebebinin başka seçenekleri olmaması olduğunu söyledi. "Eğer bir hayvan, Kuzey Kore'nin açıkça yaşadığı gibi, ekonomik açıdan zor durumda olan insanlar tarafından kullanılabilecek bir kaynaksa, o zaman bu insanların hayatta kalması için sömürülmeleri mantıklıdır" dedi.
South China Morning Post'un haberine göre, Sovyet yardımlarının kesilmesiyle milyonlarca insanın aç kaldığı 1995-2000 yılları arasındaki kıtlık yıllarına dikkat çeken araştırmacı, bazı tahminlere göre, 22 milyonluk toplam nüfusta 3,5 milyonun hayatını kaybettiğini belirtti.
Yaban hayatı ticaretinde sadece aç Kuzey Kore halkının değil, devlet kurumlarının da olduğunu söyleyen Elves-Powell, "Hayvanat bahçesinde bir hayvan ölürse ne yapılmalı? CITES kapsamında büyük kediler için ticaretini engellemeyi amaçlayan çok katı kurallar var, ancak Kuzey Kore CITES'e taraf değil" dedi ve şunları ekledi:
"Şok edici olmalı, ama belki de o kadar da şaşırtıcı değil. Kuzey Kore'deki fabrikalar gibi diğer devlet kurumlarından alınıp satılabilir malların karaborsaya girdiğini biliyoruz."