ABD koalisyon güçlerinin Irak'tan çekilmesine dair hazırlıklar yapılırken Ürdün'de ABD üssüne yapılan saldırı geri çekilmeyi neredeyse imkansız hale getirdi. Siyasi ilişki gözlemcileri de hızlı geri çekilmenin mümkün olmayacağı yönünde değerlendirmelerde bulundular.
ABD'nin Irak'taki askeri varlığının son bulması gündemdeyken Ürdün'deki ABD üssüne yapılan saldırı, geri çekilmeye balta vurdu. ABD, geri çekilme için ilk diplomatik hamlesini yapıp, ABD'nin Irak büyükelçisi Alina Romanowski, geçen çarşamba günü Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'e gönderdiği bir mektupta müzakerelere başlamaya hazır olduğunu ifade etmesinin ardından gelen saldırı geri çekilmeyi oldukça uzun bir zamana yaydı.
İngiliz haber ajansı Reuters'a göre, ABD bu mektupla müzakerelere başlamaya hazır olduğunu, önkoşulları kaldırdığını ifade etti. Bunlardan en önemlisi ise İran destekli Irak silahlı gruplarının öncelikle kendilerine yönelik saldırıları durdurmasıydı. Fakat Ürdün'deki ABD üssüne saldırının arkasında İran'ın olduğu iddia edildi. İran, ''hiçbir bağlantımız yok'' diyerek suçlamaları reddetse de ABD, intikam sözü verdi.
Siyasi ilişki gözlemcileri de ABD güçlerinin geri çekilmesinin yakın zamanda gerçekleşmeyeceğini belirttiler. Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Gazi Faysal, ABD'nin Irak ile ilişkileri düzenlemek için müzakereler yürüteceğini fakat Irak'tan çekilmeyi tartışmayacağını söyledi. Gündemdeki konunun ABD güçlerinin geri çekilmesi olmadığını söyleyen Faysal, daha çok Irak ile uluslararası koalisyon ülkeleri arasındaki ilişkinin, her birinin uzmanlık alanına göre düzenlenmesi olduğunu ifade etti.
El-Mustansıriya Üniversitesi siyaset bilimi profesörü İsam el-Feyli de "ABD'nin geri çekilmesinin hızlı olmayacağını" söyledi. Feyli, "ABD kuvvetlerinin Irak ve Suriye'den çekilmesinin ardından terör örgütleri faaliyetlerine başlayabilir. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması, uluslararası koalisyon misyonunun başka bir aşamaya taşındığını doğruluyor; ancak bu, danışmanların geri çekilmesi anlamına gelmiyor. Özellikle Irak hükümeti, bu durumun Irak ile ABD arasında yeni bir dönemin başlangıcını oluşturduğunu teyit ediyor" dedi.
Feyli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Herhangi bir geri çekilme hızlı olmayacak. Geri çekilmenin niteliğine ilişkin ve mevcut danışmanların ve F-16 uçakları ile Abrams tankları bakımından sorumlu olan yetkililerden vazgeçilip geçilmeyeceğine dair bir çalışma yürütülecek. ABD'nin 2011'de çekilmesinden sonra, IŞİD'in temsil ettiği terör örgütlerinin ortaya çıkması konusunda endişeler oluştu. 48 saat önce ABD'nin Suriye'den çekilme niyetini açıklaması, orada terör örgütlerinin teşvik edilmesine yol açtı.''
ABD koalisyon güçlerinin geri çekilmesinin terör örgütlerini cesaretlendireceğini söyleyen Feyli, gücenlik konusunda kırılganlık oluşacağını da belirtti:
"Rusya'nın Ukrayna savaşıyla meşgul olması ve ABD'nin Suriye'den çekilmesi, terör örgütlerini güç kullanarak hareket etme konusunda alarma geçirecek ve Suriye'de kırılgan bir güvenlik durumuna neden olacaktır. O zaman bu durum Irak'a da yansıyabilir ve dolayısıyla tüm bu konular ABD-Irak görüşmelerinin masasında kendine yer bulur.''
''Eğer Irak hükümeti, müttefik bir ülke olarak ABD ile mevcut ilişkinin niteliğini sürdürmeyi seçerse, bu durum silahlı grupların varlığı nedeniyle daha fazla iç gerilime yol açacak. ABD'nin birkaç ay içinde geri çekilmesi bir fanteziyi temsil ediyor. ABD'nin Irak'tan çıkmasından sonra yerini kim dolduracak? Irak ordusu, Terörle Mücadele Servisi veya Halk Seferberlik Güçleri Sünni ve Kürt bölgelerinde kabul görmüyor mu?"
ABD'nin Irak'tan bu dönemde geri çekilmesini 'imkansız' olarak değerlendiren Gazeteci Ali Bider ise Silahlı grupların vizyonuna göre çekilme fikrinin hayata geçirilmesi şu anda mümkün değil. Aksi takdirde bu, sadece Irak için değil, bölgedeki ABD varlığı açısından da bir yenilgi, silahlı gruplar açısından ise bir zafer olarak değerlendirilecektir" dedi.
Güvenlik nedeniyle ABD varlığına ihtiyaç olduğunu belirten Bider, "Mesele, varlık tarihi ve ilişki türünü belirlemek için Silahlı Kuvvetler Başkomutanı ve güvenlik birimlerine bırakılmalı. ABD varlığına karşı güç ilkesini kullanırsak, son bombalama olayına ABD savaşçılarının dahil olması gibi bir tepkiyle karşılaşabiliriz. Silahlı grupların baskıya başvurması durumunda bu durum daha güçlü bir şekilde tekrarlanabilir ve güvenlik ortamını karıştırabilir" şeklinde konuştu.
Son olarak Bider, "2011'deki çekilme konusunda 2008'de mutabakata varıldı. Eğer istenirse ABD'nin çekilmesinden önce yıllar sürecek müzakereler yapılmalı. ABD'nin geri çekilmesi güvenlik ortamını karıştırabilir ve kaosa neden olabilir, bu yüzden bu konuyu bölge sakinleşene kadar rafa kaldırmalıyız. ABD, Irak'taki varlığını stratejik bir varlık olarak görüyor ve bu nedenle bu dönemde geri çekilmesi imkansız" dedi.