Son dönemde piyasalarda yaşanan belirsizlik nedeniyle yatırımcılar güvenli liman olarak bilinen altına ilgiyi artırdı. Böylece fiziki altınların güvenliği yeniden gündeme geldi. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul'da yaşanan depremin ardından deprem ve hırsızlık endişesi taşıyan vatandaşlar, altınlarını bankalara taşımaya başladı. Sektör temsilcilerine göre KAD-SİS sistemi bu noktada ön plana çıkıyor. Hem güvenli saklama imkânı sağlayan hem de kayıt dışı altınları ekonomiye kazandıran bu sistem, yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Türk toplumunda altın, yıllardır güvenli bir yatırım aracı olarak görülüyor. Ancak son yıllarda yaşanan depremler, vatandaşların yalnızca yatırım yapma biçimlerini değil, aynı zamanda bu yatırımı nasıl koruyacaklarını da sorgulamalarına yol açtı. Özellikle 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketinin ardından, evde altın saklama alışkanlığına yönelik güvenlik kaygıları daha sık gündeme gelmeye başladı. 23 Nisan'da İstanbul’da meydana gelen deprem ise, bu konuda yeni çözüm arayışlarını hızlandırdı. Artan hırsızlık olayları da bu endişelere eklenince, altın sahipleri daha güvenli alanlara ve yöntemlere yöneldi.
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre; fiziki altınların daha güvenli bir şekilde değerlendirilebilmesi için geliştirilen KAD-SİS (Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi) uygulamasına olan ilgi önemli ölçüde arttı. Bankalara KAD-SİS aracılığıyla aktarılan altın miktarında bir önceki yıla kıyasla yüzde 35 oranında artış yaşandı. 2025 yılına ilişkin veriler henüz açıklanmasa da, bu artış vatandaşın yatırım güvenliği konusundaki eğilimlerinin değiştiğine işaret ediyor.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, vatandaşların artık sıkça "Evdeki altınımı nasıl güvenceye alabilirim?" sorusunu sorduğunu belirtiyor. Bu bağlamda KAD-SİS sisteminin sunduğu güvenliğin, özellikle fiziki altınlarını değerlendirmek isteyenler için cazip bir seçenek olduğunu vurguluyor. İstanbul’daki kuyumculardan Halit Gözüpek de son dönemde müşterilerinin evde altın saklamaktan uzaklaştığını ifade ederek, "Deprem olursa altınlarımız enkaz altında kalır diye korkanlar, altınlarını bankaya yatırmayı tercih ediyor" ifadesini kullandı.
Uzmanlar KAD-SİS’in sunduğu faydaların yalnızca bireysel güvenlikle sınırlı olmadığını, sistemin aynı zamanda kayıt dışı altın ekonomisinin önlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Sisteme dahil edilen altınlar dijital ortamda güvenle saklanırken, Türkiye ekonomisine de kayıtlı olarak kazandırılmış oluyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Borsa İstanbul’un ortak çalışmasıyla hayata geçirilen KAD-SİS sayesinde, vatandaşlar fiziki altınlarını yetkili kuyumcular aracılığıyla sisteme dâhil edebiliyor. Altınlar, değerleme işlemi sonrası bankalara aktarılıyor ve dijital hesaplardan takip edilebiliyor. Üstelik isteyen vatandaş, istediği zaman bu altınları yeniden fiziki olarak alabiliyor.
KAD-SİS ile klasik banka altın hesabı arasındaki temel fark, sistemin doğrudan fiziki altınları kapsaması. Banka altın hesaplarında genellikle nakit karşılığı dijital altın alımı yapılırken, KAD-SİS vatandaşın elindeki bilezik, çeyrek ya da gram altını doğrudan ekonomiye kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca KAD-SİS’te altınlar Borsa İstanbul ile entegre çalışan kuyumcular tarafından değerleniyor ve istenildiğinde fiziki olarak geri alınabiliyor. Klasik banka hesaplarında ise bu esneklik her zaman mümkün olmayabiliyor.