Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 bütçe görüşmelerinde yaptığı sunumda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Fiyat istikrarı için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen Bakan Şimşek, fiyat ayarlamalarının enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde belirleneceğini vurguladı.Yapısal reformlara hız vereceklerini söyleyen Şimşek, Türkiye'de vergi yükünün yüksek olduğu iddialarının da gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı. Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunumuna başladı. Şimşek, bakanlığının 2025 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı sunumda şu ifadeleri kullandı:
"En önemli makro dengesizlik yüksek enflasyon. Para politikasının gecikmeli etkisi daha net görülecek. Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek. Fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız.
Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi Mayıs'ta zirveye ulaştı. Haziran'da başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor.
Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor.
Enflasyondaki düşüş ve destekleyici küresel koşullarla birlikte, gelecek yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik aktivitede göreli bir toparlanma öngörüyoruz.
Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir.
Düşük kamu borcumuza rağmen dezenflasyonu desteklemek, kamu tasarruflarını artırarak cari açığı azaltmak ve yapısal dönüşüm için mali alan açmak amacıyla bütçe disiplinini sürdüreceğiz.
Kayıt dışı faaliyetlerin oluşturduğu haksız rekabeti gidermek ve devletin gelir kaybını azaltmak için gereken tedbirleri alıyoruz.
Kira sözleşmelerinin e-Devlet kapısı üzerinden hazırlanmasına imkân sağladık.
Akaryakıt satışlarında plaka bilgilerinin otomatik tanımlanmasına imkân sağlayan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemini geliştirdik. 1 Ocak 2025’te uygulamaya başlayacağız.
Borçlanma politikamızı dört stratejik ölçüt üzerinden yürütüyoruz;