Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Emeklilik hayali kuran ancak prim gün sayısı 7000 veya 9000'i bulmayan milyonlarca çalışan için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mevzuatında az bilinen ancak hayat kurtaran bir hak bulunuyor. SGK uzmanları, belirli bir tarihten önce sigorta girişi olanların 3600 günle hem kıdem tazminatını alıp işten ayrılabileceğini hem de yaş haddinden emekli olabileceğini belirtiyor. İşte çalışma hayatında "altın bilet" olarak bilinen o hakkın detayları ve başvuru şartları.
Türkiye'de çalışma hayatının en büyük hedefi, yıllarca dökülen alın terinin karşılığını "emeklilik" olarak alabilmektir. Ancak 2025 yılı itibarıyla değişen ekonomik koşullar ve emeklilik sistemindeki karmaşık düzenlemeler, pek çok çalışanın kafasını karıştırıyor. Özellikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinden yararlanamayan veya prim gün eksiği bulunan vatandaşlar, "Acaba hiç emekli olamayacak mıyım?" endişesi yaşıyor. Oysa 5510 ve 1475 sayılı kanunların satır aralarında gizli olan "Kısmi Emeklilik" ve "Tazminatlı Çıkış" hakkı, milyonlarca kişiye erken çıkış kapısı aralıyor. Sosyal Güvenlik uzmanlarına göre, bu hakkı bilen çalışan sayısı ne yazık ki %10'u geçmiyor. Bu yazımızda, 3600, 4500 ve 5400 gün formülleriyle nasıl emeklilik planı yapabileceğinizi ve iş yerinizden tazminatınızı yakmadan nasıl ayrılabileceğinizi masaya yatırıyoruz.
Çalışma hayatındaki en kritik tarih 8 Eylül 1999'dur. Bu tarihten önce sigortalı işe girenler (4A SSK'lılar), devletin sağladığı en geniş haklara sahiptir. Eğer ilk işe giriş tarihiniz 08.09.1999 ve öncesiyse, normal emeklilik için gerekli olan 5000-5975 prim gününü doldurmasanız bile, 3600 prim günü (yani 10 yıllık sigortalılık süresi) ve 15 yıllık sigortalılık süresini (ki bu süre 2014'te doldu) tamamladığınızda emeklilik hakkı kazanırsınız.
Ancak burada bir "Yaş" detayı vardır. 3600 günden emekli olmak, "Kısmi Emeklilik" olarak adlandırılır. Kadınlarda 50-58, erkeklerde ise 55-60 yaş aralığında (3600 günü tamamladığınız tarihe göre değişir) emekli maaşına kavuşabilirsiniz. Normal emeklilikten farkı, maaşın %25-30 oranında daha düşük bağlanmasıdır. Ancak sağlık sorunları nedeniyle çalışamayan veya artık çalışma hayatından çekilmek isteyenler için bu, bulunmaz bir fırsattır.
3600 günün çalışanlara sağladığı en büyük avantaj ise "Kıdem Tazminatı"dır. Normal şartlarda bir çalışan, kendi isteğiyle (istifa ederek) işten ayrıldığında kıdem tazminatı alamaz. Ancak 8 Eylül 1999 öncesi girişliyseniz ve 3600 prim gününü doldurduysanız, SGK'dan alacağınız bir yazıyla işverene gidip "Ben emeklilik için yaş şartını bekleyeceğim, işten ayrılıyorum" diyerek tazminatınızı talep edebilirsiniz.
Bu işlem için izlemeniz gereken yol şöyledir: Önce bağlı bulunduğunuz Sosyal Güvenlik Merkezi'ne giderek "1475 Sayılı Kanun'un 14. maddesine göre kıdem tazminatı alabilir" yazısını almalısınız. Bu resmi belgeyi işverene noter kanalıyla veya elden teslim ettiğinizde, işveren istifa etmiş olsanız dahi tazminatınızı ödemek zorundadır. Bu hak, özellikle uzun yıllardır aynı işyerinde çalışıp, iş değiştirmek veya dinlenmek isteyenler için büyük bir sermaye (tazminat) imkanı sunar.
Peki, işe girişi 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında olanlar ne yapacak? Bu grup için "Kademeli Emeklilik" beklentisi sürse de, mevcut kanunda haklar 3600 günden 4500 güne çıkıyor. Bu tarihler arasında işe girenler, 4500 prim günü (12.5 yıl), 25 yıl sigortalılık süresi ve kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş şartını sağladıklarında "Yaş Haddi"nden emekli olabilirler.
Bu grubun tazminat alıp işten ayrılabilmesi için ise şartlar biraz daha ağırdır. Yargıtay'ın son içtihatlarına göre, 1999-2008 arası girişlilerin istifa edip tazminat alabilmesi için 7000 prim gününü doldurması veya 4500 gün + 25 yıl sigortalılık süresini tamamlaması gerekmektedir. 25 yıllık süre şartı, 2000 yılında işe giren birisi için 2025 yılında (yani içinde bulunduğumuz bu yıl) dolmaya başlamıştır. Dolayısıyla bu yıl, 2000 girişliler için tazminatlı çıkış yılı olabilir.
Eğer 3600 veya 4500 günü tamamlamaya çok az kaldıysa, "Hizmet Borçlanması" yöntemleriyle bu süreyi öne çekebilirsiniz. Erkekler için Askerlik Borçlanması, kadınlar için ise Doğum Borçlanması en sık kullanılan yöntemlerdir.
Özellikle sigorta başlangıç tarihinden sonra yapılan doğumlar için, kadın çalışanlar her bir çocuk için 720 gün (2 yıl), toplamda 3 çocuk için 2160 gün (6 yıl) borçlanma yaparak prim günlerine ekletebilirler. Erkekler ise askerlik süresi kadar (genellikle 540 gün) borçlanabilir. Eğer sigorta girişiniz 2000 yılının başındaysa ve askerliğinizi sigortadan önce yaptıysanız, askerlik borçlanması yaparak giriş tarihinizi 1999'a çekebilir ve 3600 gün hakkından yararlanabilirsiniz. Bu stratejik hamle, sizi 4500 gün şartından kurtarıp 3600 gün avantajına taşıyabilir.
3600 günden emekli olmanın tek dezavantajı, bağlanacak emekli maaşının, tam primle (7200 veya 9000 gün) emekli olanlara göre daha düşük olmasıdır. Ancak 2025 yılındaki en düşük emekli maaşı düzenlemesi (taban maaş uygulaması) sayesinde, bu fark eskisi kadar uçuruma dönüşmemektedir. Devletin belirlediği "Hazine Destekli Taban Maaş", kısmi emeklilikte de geçerlidir.
Uzmanlar, sağlığı elveren ve işinden memnun olanların prim günlerini artırarak (tavana yakın ödemek şartıyla) normal emekliliği beklemesini öneriyor. Ancak işsiz kalanlar, sağlık sorunu yaşayanlar veya tazminatını alıp kendi işini kurmak isteyenler için 3600 gün formülü, SGK'nın sunduğu en değerli "acil çıkış kapısı" olarak geçerliliğini koruyor. Hakkınızın yanmaması için e-Devlet üzerinden "Çalışma Hayatım" sekmesine girerek prim gününüzü ve giriş tarihinizi mutlaka kontrol edin.