Zirai don nedeniyle bazı bölgelerde ciddi kayıplar yaşanırken, açıklanan rekolte tahminleri arasındaki farklar da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ancak bahçeye girmeye hazırlanan üreticiler için bu tartışmaların önüne geçen tek başlık var: Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıklayacağı alım fiyatı.
TMO’nun açıklayacağı fiyat sadece üreticinin değil, sanayicinin ve tüm piyasanın yönünü tayin edecek. Önünü görmek ona göre üretim ve alım planları yapmak isteyen üretici, sanayici ve alivreci TMO’nun bir an önce fiyat açıklamasını istiyor. EKONOMİ’ye açıklamada bulunan sektör temsilcileri, TMO’nun şuan serbest piyasada 170-180 TL/Kg bandında olan fiyatların kararına göre şekilleneceği görüşünde hem fikir. TMO’nun hâlâ fiyat açıklamamasının hem üreticiyi hem de ticaret erbabını belirsizliğe ittiğini vurgulayan sektör temsilcileri, “Fiyat erken açıklanmalı ki herkes önünü görsün. TMO fiyat verirse, tüm sektör bu fiyata uyar. Rekolte zaten düşük TMO’nun piyasadan fındık almasına gerek kalmayacak. Aksi takdirde spekülatif hareketlenmeler olabilir ” diye konuştular. TMO geçen yıl Levant kalite için 130, Giresun kalite için 132 TL/Kg alım fiyat açıklamıştı. Serbest piyasada ilk aylar 125 lira civarında seyreden fiyatlar Nisanda yaşanan zirai dondan sonra 230 TL’ye kadar çıkmıştı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Fındık ve Fındık Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Arslantürk, sektörün tüm aktörlerinin bu sezon olağan dışı koşullara göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. “Rekolte düşük, talep güçlü, tüm aktörler dikkatli olmalı. Bu yıl fındıkta ezberlerin bozulduğu bir sezon olacak” diyen Aslantürk, piyasada alivre fiyatların 200 TL ve üzerine çıkmaya başladığını vurguladı. TMO’nun bu aşamada fiyat açıklamasının ciddi bir etkisi kalmadığını kaydeden Aslantürk, “Bugün serbest piyasada konuşulan rakamlar TMO’nun açıklayabileceği seviyelerin çok üzerinde. 180-185 TL gibi bir taban fiyat, piyasada dikkate alınmaz. TMO, piyasaya yön vermek istiyorsa ‘Rekolte ortada, piyasayı yakından izliyoruz. Gerektiğinde müdahale ederiz’ gibi yüzeysel ama dikkat çekici bir açıklama yapmalı. Çünkü bu sezon alınacak fındık da sınırlı” diye konuştu.
Rekoltenin 450 bin tonun dahi altında kalabileceğini, hatta sıcak havaların etkisiyle 400 bin ton seviyesinin de kırılabileceğini belirten Aslantürk, “Bu durumda piyasada arz oldukça daralacak. Bu da hem TL bazında hem de döviz bazında tarihi zirveleri gündeme getirebilir” dedi. Fiyat beklentileri konusunda da çarpıcı bir öngörüde bulunan Aslantürk, “Fındık fiyatı 200 TL’den başlar, 300 TL’ye kadar yolu açık. Dolar bazında ise 2014’te 8 doları görmüştük. Bugün o seviyenin enflasyonla düzeltilmiş hali 10 doların üzerinde olur. Bu ihtimal güçlü.”
Geriye dönük sezonlara bakıldığında Türkiye’nin arz yönlü belirleyici gücünün devam ettiği ve üretim miktarının fiyatlar üzerinde büyük etkisi olduğu görülmekte. 2014-2015 sezonunda yaşanan rekolte düşüşüne rağmen ihracat gelirinin 2,8 milyar dolara çıkması, fındıkta arz-talep dengesinin fiyatlara etkisini net biçimde ortaya koydu. O yıl fındık rekoltesi 400 bin ton seviyelerine kadar gerilemiş, ancak arzın düşmesi fiyatları hızla yükseltmişti. Sonuç olarak ihracat miktarı 252 bin tonla sınırlı kalmasına rağmen, Türkiye fındıktan 2 milyar 799 milyon dolar döviz geliri elde etmişti.