Hindistan, dünya ekonomileri arasında yükselen bir güç. Ancak borsa tarafında yaşananlar, bu yükselişin oldukça çalkantılı olduğunu gösteriyor. Ülkede türev piyasası, günlük 6 trilyon dolara ulaşan işlem hacmiyle adeta “uzaydan görülebilecek” büyüklükte. Ama bu dev piyasanın altında, milyonlarca küçük yatırımcının dramatik kayıpları yatıyor.
Son bir yılda türev ürünlerle tanışan yaklaşık 11 milyon bireysel yatırımcının büyük çoğunluğu zarar etti. Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu’nun (SEBI) verilerine göre, yatırımcıların %90’ı yalnızca 2023 yılında para kaybetti. Buharlaşan toplam tutar ise tam 12,5 milyar dolar.
Piyasadaki çalkantının en dikkat çeken unsurlarından biri, ABD merkezli Jane Street firmasına karşı açılan dava. Endeks manipülasyonu iddiasıyla gündeme gelen şirket, SEBI tarafından işlem yasağına çarptırıldı. Suçlamaları reddeden Jane Street, davanın tüm sektör üzerinde oluşturduğu güven krizinin tam ortasında kaldı.
Bu gelişmeler sonrası harekete geçen SEBI, piyasadaki aşırı riski frenlemek için birtakım yeni adımlar attı. Lot büyüklükleri artırıldı, haftalık sözleşmelere sınırlamalar getirildi, vade seçenekleri daraltıldı ve şeffaflık kuralları sıkılaştırıldı. Ancak bu müdahalelere rağmen, türev piyasasındaki toplam hacim son iki yılda ciddi şekilde artmaya devam ediyor.
Türev piyasasında yatırım yapan bireylerin çoğunu gençler oluşturuyor. Sosyal medyada yayılan “bir gecede zengin olma” hayali, birçok genci yüksek kaldıraçlı işlemlere sürüklüyor. Ancak tecrübe eksikliği ve yeterli finansal bilgiye sahip olmadan yapılan bu yatırımlar, kısa sürede ağır kayıplara dönüşüyor.
Hindistan’daki bu kriz, sadece ülke içinde değil, küresel piyasalarda da yankı buluyor. Aşırı spekülasyon, denetim eksikliği ve şeffaf olmayan yapılar, gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra gelişmiş ekonomiler için de ciddi bir uyarı niteliğinde. Çünkü benzer senaryolar, hızlı kazanç peşindeki yatırımcıların olduğu her yerde sahnelenebilir.