Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Aile mahkemelerinde görülen boşanma davaları için “önce boşanma, sonra haklar” formülü konuşulmaya başlandı. Yeni öneriye göre, çiftler önce yalnızca boşanma kararını alacak, ardından nafaka, tazminat ve velayet gibi haklarını ayrı davalarda talep edecek. Amaç, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve tarafların daha kısa sürede boşanmasını sağlamak. Uygulamanın ilk bakışta “süreci hızlandırma” hedefi taşıdığı belirtiliyor. Ancak hukukçular, bu yöntemin hak kaybı riskini de beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.
Ankara’da aile hukuku ve boşanma davaları alanında çalışan Avukat Erdem Özcan, “önce boşanma, sonra haklar” modelinin doğru planlanmadığında hak kayıplarına neden olabileceğini, ancak sürecin makul biçimde hızlandırılmasının da tarafların yararına olacağını belirtiyor.

“Boşanma davalarının gerek ilk derece mahkemelerinde gerek istinaf ve Yargıtay aşamalarında çok uzun sürdüğü bir gerçek. Taraflar yıllarca süren bu süreçte yeni bir hayat kurmakta zorlanıyor. Bu nedenle öncelikle boşanma kararının verilmesi, kişilerin hayatlarına devam edebilmesi açısından önemli bir adım olabilir” diyor.
Özcan’a göre, burada önemli olan nokta yalnızca boşanma kararının değil, nafaka, tazminat ve velayet gibi diğer taleplerin de hak kaybına neden olmayacak şekilde makul sürede sonuçlandırılması: “Süreç hızlanmalı ama eksik kalmamalı. Her aşamanın adil ve dengeli biçimde tamamlanması hem taraf menfaatini hem de yargının etkinliğini güçlendirir,” değerlendirmesinde bulunuyor.
“Önce boşanma, sonra haklar” modeli kabul edilirse:
Taraflar daha kısa sürede evliliği sonlandırabilecek, ancak nafaka, tazminat ve velayet için ayrı davalar ayrıca devam edecek.
Boşanma davalarında süreci hızlandırmak kadar, adaleti korumak da önemli. Hukukçulara göre, bu iki denge sağlanması gerekmektedir.