Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Pullman Hotel'de düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan yaptığı konuşmada "Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutan CHP'yi nasıl unutabiliriz? Bugün sesleri çok çıkmasa da varlığını hala devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz?" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Şurası bir gerçek ki kırsaldan kente göçle birlikte tüm dünyada kadın odaklı şehirciliğe duyulan ihtiyaç tüm dünyada her geçen gün kendisini daha fazla hissettiriyor. Kadınların omuzlarındaki yük daha da ağırlaşıyor.
Kadınlar eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışmaya hayatının zorluklarını omuzlamak zorunda kalıyor.
Dolayısıyla bu zirveyi çok ama çok önemli buluyorum.
İdeal bir toplumsal hayat ancak kadınların söz sahibi olmalarıyla mümkündür. Yerel yönetimlerde kadınların etkin olmaları kritik önemdedir.
Toplumun çekirdeği olan aile evel emirde nasıl kadınların fedakarlıkları ayakta duruyorsa toplumsal hayatta da şehirler ülkeler milletler kadınlar sayesinde ayakta durur.
Siyasete ve belediyelere kadın eli değdiren hanım kardeşlerime en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum.

Bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin 91. yıl dönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme seçilme hakkı elde eden kadınlar 4 yıl sonra 5 Aralık 1934'te anayasa ve seçim kanununda yapılan değişiklikler milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. 1935 yılında gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde de 17 kadın milletvekili Meclis'te temsil hakkına sahip olmuşlardır. Kadınlar milletimizin tarihinde hep müstesna konumda oldular.
Cumhuriyetimizin kuruluşu ve yükselişinde de kadınlar hep ön planda yer aldırlar.

Evet bizzat kendi ifadesiyle kadınların liyakat ve salahiyetle kullanmaları için verilen bu hak Gazi'nin vefatından sonra gelenler tarafından sabote edilmiş çeşitli kısıtlamalar ve yasaklarla aşındırılmıştır. Sevgili dostlarım doğrusu kadınlar bu anayasal haklarını uzun yıllar özgürce kullanmadılar. Görülür görülmez birçok engelle karşılaştılar. Mesela başörtüleri dolayısıyla seçilme hakkından mahrum bırakıldılar. Mesela üniversiteyi kazandıklarında karşılarında ikna odalarını buldurlar. Mesela kimi zaman kılık kıyafetlerin ötürü ayrımcılığa uğradılar. 28 Şubat'ın baskıcı atmosferinde binlerce kadın eğitim çalışma kamu da istihdam haklarından feragat etmek zorunda kaldı. Bunların hepsini beraber yaşadık. Şimdi ben buradan soruyorum Meclis'e başörtüsüyle girdi diye adeta linç edilen kadınları hangimiz nasıl unutabiliriz.
Unutmayın 411 el kaosa kalktı manşetinin temsilcisi olduğu karanlığı nasıl unutabiliriz? Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutan CHP'yi nasıl unutabiliriz? Bugün sesleri çok çıkmasa da varlığını hala devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz?