Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bölge ülkelerinin sadece Filistin meselesiyle değil, İsrail'in yayılmacılığıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "İsrail yayılmacılığının arkasında yatan iki sebep var. Birincisi, İsrail'in topraklarını genişletip büyük İsrail'i kurmak. İkincisi ise bölgedeki ülkeleri zayıf, etkisiz, özellikle İsrail'e komşu olan ülkeleri, bölünmüş vaziyette bırakmak." dedi.
Fidan, Katar’ın başkenti Doha'da katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından Al Jazeera Arapça ve Katar TV'ye değerlendirmelerde bulundu.
Katar halkına en içten saygılarını ve selamlarını ileten Fidan, İsrail'in 9 Eylül'de Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla düzenlediği saldırı nedeniyle "geçmiş olsun" dileğinde bulundu.
Fidan, Türkiye'nin her zaman olduğu gibi bugün de Katar'ın yanında olduğunu ifade ederek, "Türkiye ile Katar arasında sarsılmaz bir bağ vardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Temim bin Hamad Al Sani arasında çok güçlü bir dostluk ve liderlik ilişkisi olduğuna dikkati çeken Fidan, "Biz Katar'ın bütün zor günlerinde olduğu gibi bugün de yanındayız. İsrail'in yaptığı bu son saldırıyı en güçlü bir şekilde kınadık ve Katarlı kardeşlerimizle görüştük. Ne türden uluslararası ve bölgesel tedbir alınması gerekiyorsa onların yanlarında olduğumuzu ilettik kendilerine." diye konuştu.
Bugün toplantıda edindiği izlenimi aktaran Fidan, "Artık olay sadece bizim bölgemizde Filistin-İsrail sorunu değil. Sadece İsrail'in Filistin'i işgal etme sorunu, Gazze'de bir soykırım devam ettirme sorunu değil. Aynı zamanda İsrail'in bölgede bir yayılmacılık peşinde olduğu sorunu. Dolayısıyla hem Arap ülkeleri hem İslam ülkeleri, bu sorunu hem tespit etmede hem buna karşı durmada, uluslararası topluluğu harekete geçirmede gereken konuları görüşecekler." ifadelerini kullandı.
Fidan, şu anda en büyük sorunun bölgedeki İsrail yayılmacılığı olduğunu vurgulayarak, "İsrail yayılmacılığının arkasında yatan iki sebep var. Birincisi, İsrail'in topraklarını genişletip büyük İsrail'i kurmak. İkincisi ise bölgedeki ülkeleri zayıf, etkisiz, özellikle İsrail'e komşu olan ülkeleri, bölünmüş vaziyette bırakmak. Bunlardan biri de Suriye. Başka ülkeler de var biliyorsunuz. O ülkelerle de iletişim halindeyiz. Lübnan var, Ürdün var, Mısır var, İsrail'e komşu olan ülkeler. Bunlardan biri de Suriye." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını çok yakından takip ettiklerine işaret eden Fidan, Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esed döneminden itibaren İsrail'in Suriye'ye yönelik devam eden saldırıları olduğunu ve bugün bunların belli oranda azalsa da devam ettiğini dile getirdi.
Fidan, Suriye'nin güneyinde yaşananlara ilişkin, "Ama güneydeki olayları çok tehlikeli buluyoruz. Özellikle toplumsal fay hatları üzerinden Suriye'de bir bölünme alanı yaratmanın ne Suriye'ye ne bölgeye bir faydası olmayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Körfez ülkelerinin de Türkiye'nin de ABD ile ilişkilerinin iyi olduğuna ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile özel bir ilişkisi bulunduğuna işaret eden Fidan, "Fakat Amerikan politik sisteminde biliyorsunuz, İsrail'le ilişkiye gelince bir istisna alanı var. Bu istisna alanı maalesef diğer bütün ilişkilerin birden üstüne çıkıyor. Bu tabii, Amerika'ya bölgede puan kaybettiren, pozisyon kaybettiren bir durum. Amerika'nın bölgedeki dostlarını oldukça gücendiren, Amerika'yı da zor duruma düşüren." diye konuştu.