Türkiye “Terörsüz Türkiye Yüzyılı” hedefi doğrultusunda önemli bir adıma imza attı. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, ilk toplantısını 5 Ağustos’ta gerçekleştirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın sunumlarıyla “Terörsüz Türkiye Yüzyılı” vizyonunun ana hatlarını dinleyen komisyon üyeleri, bundan sonraki süreçte sahaya inerek vatandaşla yüz yüze görüşmeler yapacak.
Tgrthaber.com Özel Haberler Şefi Emir Yücel'e açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Adem Palabıyık; 'Bu buluşmalar, halkın sürece doğrudan dahil olmasını sağlayacak. Aynı zamanda yanlış bilgilerin önüne geçilecek ve güven duygusu pekiştirilecek' diyerek, 10 yıl boyunca gizlilik esasına göre yürütülecek çalışmaların, yerinde temas ve doğrudan diyalogla güçlendirileceğini ifade etti.
Birincil ağızdan duyulması gerekli görülen bilgilerin bizzat muhatapları tarafından komisyon ile paylaşılmış olması yaşanan tüm dezenformasyonların önüne geçmesi için oldukça önemli bir yerde duruyor.
Komisyon artık devlet disiplini ile hareket ediyor. Bunun en önemli sebebi ise 10 yıllık gizlilik kararıdır. İletişimin, TBMM başkanlığı tarafından yapılması ve tek bir haber ağının inşa edilmesi de yine devlet aklının, komisyona yansıyan en önemli tarafıdır.
Komisyon artık devlet aklının çizdiği yolda yürüyecek ve bizzat devletin verdiği bilgiler ile aşamalarını devam ettirecektir. Bu, komisyon konularına başka gündemin dahil olamayacağının da önemli işaretleridir.
Siyasal partiler, devlet aklının dahil olduğu ve yaşanan tüm gelişmelerin muhatapları tarafından aktarılmasına şahitlik ederken, muhtemelen işin ciddiyetinin hangi boyutlarda olduğunu daha net anlayacaklardır. Elbette, TBMM resmi sürecin devam edebileceği en ciddi ve rasyonel mekandır lakin üyelerin karşılaştıkları devlet görevlilerine bizzat soru sormaları ve resmi cevaplarla ilerleyen süreçler, Terörsüz Türkiye Yüzyılının başladığı anlarda meydana gelen ve PKK terör örgütünün silah bırakma görüntülerinden daha önemlidir.
Çünkü özellikle güven açısından Ali Yerlikaya’nın ve İbrahim Kalın’ın, gizlilik ve bürokrasiyi temsil etme anlamındaki görselliği müthiş bir etki oluşturacaktır. Bu görüntüler, Komisyonun gündeminin içeriğine dair masaya getirilmesi düşünülen bütün konuların da rafa kaldırılmasını sağlamıştır.
Gelişmeleri uzaktan izleyen halkın da güveninin maksimum düzeye çıkmasına ek olarak, aksi söylemlerin önüne geçilmesine de izin verilmeyecektir. Propaganda yapmak isteyenlere fırsat vermeyecek ve örgütün farklı söylemler geliştirmek isteyen taraflarının da bu tür söylemleri geliştirmesinin önünü kapatacaktır.
Bu anlamda, Devlet’in en güçlü temsiliyet mekanizmalarının bizzat komisyona sunum yapması, demokrasinin de ülkemizde ne kadar güçlendiğinin sanırım en ciddi örneğidir. Halk tarafından seçilmiş isimlere, Devlet temsiliyeti en yüksek isimlerin sunum yapması demokrasi kavramının, işlevsellik açısından da önemli bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Burada seçilen milletvekillerinden yola çıkarak onları seçenlerin halk olduğunu hatırlatıp asıl muhatabın halk olmasını da eklersek, aslında Devlet ile halkın bir araya geldiği ve ilk buluşmasını yaşadığı tarihi an olarak da ifade edebiliriz. Çünkü bu isimler, bir süre sonra kendilerini seçenler ile de bir araya gelecektir.