Emeğin Kanıtı Sahte Olamaz

GİRİŞ:
2025-08-08
saat ikonu 18:05
|
GÜNCELLEME:
2025-08-08
saat ikonu 18:05

Dün bir dostumla kahve içerken, konu iş dünyasına, CV’lere ve diplomalara gelince, “Artık kimin diploması gerçek, kimin sahte, anlamak zor” dedi. Bu sözü üzerine düşündüm uzun uzun. Diploma, uykusuz gecelerin, alın teriyle yazılmış notların, sınav salonlarında geçen saatlerin belgesi değil miydi? Ama şimdi? Birkaç tıkla üretilebiliyor; hatta iddialara göre, bu sahtelik e-Devlet ya da YÖK sistemlerine bile sızabiliyormuş. Savcılıklar ve emniyet, çetelere karşı operasyonlarla mücadele ediyor, ama mesele sadece kâğıt parçasında da bitmiyor.

, yalnızca dolandırıcılık değil; liyakati, güveni ve vicdanı zedeleyen bir yara. Bu, sistemin temelinden yok edebilir. Yani eğer belgenin kaynağı çürükse, güvenilirlik de sarsılacaktır. Peki bu soruna nasıl çözüm bulabiliriz? Devlet, kurumlar ve bireyler olarak bu zinciri sağlam tutmak zorundayız.

Devlet, sahte diploma sorununa karşı ciddi adımlar atıyor. YÖK, e-Devlet üzerinden diploma doğrulama sistemini güçlendirdi; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri, kimlik doğrulama süreçlerini sıkılaştırdı. KVKK, veri paylaşım protokollerini denetliyor. Ancak şeffaflık şart. Erişim loglarının titizlikle tutulması, yetki sınırlarının net çizilmesi ve e-imza sağlayıcılarının denetlenmesi gerekiyor. ÖSYM’nin biyometrik doğrulaması gibi teknolojiler, diploma süreçlerinde de kullanılabilir. Almanya’da blockchain tabanlı doğrulama sistemleri sahteciliği azaltıyor; Türkiye’de pilot uygulama düşünülebilir.

Yine işverenler, bu zincirin kritik halkalarından biri. Özellikle İK ekiplerine önemli işler düşüyor. İK ekipleri, diplomaları YÖK’ün sistemi veya üniversite kayıtlarıyla teyit etmeli. Tutarsız tarihler, garip belge formatları ya da e-imza anomalileri dikkatle incelenmeli. Örneğin, diploma seri numarasını üniversiteyle yazılı teyit etmek sahteciliği ortaya çıkarabilir. Büyük firmalar, dış denetim şirketleriyle çalışıyor; Türkiye’deki şirketler de bu modeli benimseyebilir. İK’ların, şüpheli durumlarda telefonla doğrulama yapması ve yazılı cevap talep etmesi kurum için hayati önem taşıyabilir.

Evet, ne dersek diyelim konu yine gelip insanın karakterinde, vicdanında düğüm olup kalıyor. Her insanın emeğinin hakkını vermesi, sahteciliğe de geçit vermemesi gerekir. Vicdanlarımız, en sağlam kılavuzumuz olsa da teknolojik çözümler noktasından rol tabanlı yetkilendirme, işlem logları, kriptografik imzalar ve blockchain tabanlı doğrulamalarla sahteciliğin önüne geçilebiliriz diye düşünüyorum.

Son olarak bu ülkede vicdanın sesini duymazdan gelenler çoğunlukta olabilir, ama vicdanıyla yaşayanların varlığı a umudumuzu canlı tutuyor. Devlet, kurumlar ve bireyler olarak bu zinciri sağlam tutmalıyız. Çünkü emeğin kanıtı sahte olamaz.

Haftaya Cuma yeniden buluşalım. İşiniz rast, vicdanınız diri olsun. Sağlıcakla kalın.