Ünlü sanatçı Okan Bayülgen, Filistin konusundaki eylemlerin genellikle sanatçıyı takdir etmeye yaradığını belirterek, "Özne sanatçı değil Filistin olmalı" ifadelerini kullandı. "Yaşasın Filistin!", "Kahrolsun soykırım!" demek gerektiğinin altını çizen Bayülgen, bunun yerinin sokaklar olduğunu söyledi.
Ünlü sanatçı Okan Bayülgen, Filistin konusunda son dönemde artan protesto eylemleri ve soykırıma karşı neler yapılması gerektiğiyle ilgili düşüncelerini tek tek anlattı.
Sanatçıların Filistin konusundaki eylemlerini değerlendiren Bayülgen, bir çağrıda bulundu. Sanatçıların Filistin için yaptıkları protestoları takdirle karşıladığını söyleyen Bayülgen, "Ama bu protestolar genelde sanatçıyı takdir etmemize yarıyor. Filistin özne olmuyor, sanatçı özne oluyor. Tek tek sanatçılara "Aferin, ne kadar duyarlıymış, zaten ben de onu çok beğenirim" diyeceğimiz yerde, özne hep Filistin olsun” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyadan yapılan Filistin paylaşımlarının faydasız olduğunu belirten Bayülgen, “Evet, hayatını kaybetmiş bir çocuğun fotoğrafı çok etkileyici, çok öfkelendirici ve çok üzücü, ama asıl mesele Filistin meselesi. Eğer bu konuda birbirimizi bilinçlendireceksek, 'Filistin sorunu' üzerinden bilinçlendirelim. 'Çocuklar yaşasın!' diye bağırmak elbette çok güzel ve gerekli, tabii ki bir işe yarayacaktır. Ama biz 'Yaşasın Filistin!' diye bağırmalıyız. 'Yaşasın Filistin!' ve 'Kahrolsun soykırım!' demeliyiz. O zaman yaptığımız şey bir işe yarar, sadece bir soykırımı kastetmeyiz. 'Kahrolsun soykırım, bu bir daha olmasın' dediğimizde, şu anda bu soykırımı gerçekleştirenlerin uğradığı soykırıma da karşı çıkmış oluruz. Ama bunun yeri sokaklar, evlerimizde rahat ortamlarımızda tekrar tekrar paylaşmak değil. Bu konudaki duyarlılık sosyal medyada değil, en azından gazete okuyarak, konuyla ilgili belgeleri, belgeselleri ve haberleri izleyerek oluşur” diye konuştu.
İnsanların sosyal medaydan yaptığı paylaşımlarla vicdanlarını rahatlattıklarını, insanların protestolarını sokaklara taşıması gerektiğini söyledi. Bayülgen, şöyle devam etti: “Bugün ben de bir sanatçı olarak buradan bir çağrıda bulunabilirim. Hiçbir siyasi görüş ayırt etmeksizin bütün sivil toplum kuruluşları ve bütün partiler, hepsi aslında ortak ve açık bir çağrı yapmalı. Sokaklara çıkılması lazım. Belli noktalarda açık ya da kapalı salonlarda buluşulması lazım. Ben zaten davet edildiğim yerlere gidiyorum bu konuda. Gitmeye de devam edeceğim. Çünkü sosyal medyada herhangi bir fotoğrafı yeniden göndermek yerine, asıl orda bulunmamın bir değeri olacağını anlıyorum. Sonra, Filistin'in Türkiye’de partiler üstü bir durum olması lazım. Tek bir görüşün bu konuyu sahipleniyor gibi olmaması lazım. O yüzden de farklı partiler bu konuda görüş birliğinde olmalı"
Sanatçıların Filistin konusunda siyasi bir duruş sergilemekten çekinmemesi gerektiğinin altını çizen Bayülgen, şunları kaydetti: "Bu konuda niye endişe edilsin ki? "Yaşasın Filistin dersem siyasi bir davranışta bulunmuş olurum. Çocuklar ölmesin dersem insani bir davranışta bulunurum." Bu ne saçma bir şey. Zaten siyasi bir davranışta bulunmak insanidir. O yüzden insanlar siyasi davranışlarda bulunurlar. "Yaşasın Filistin" demek ayrıca da ne kadar siyasi olabilir. Bu konuda endişe edecek ne vardır? Sanatçılardan biz parti militanı olmalarını, herhangi bir görüşün militanlığını yapmalarını, onun savunucusu olmalarını ısrarla beklemiyoruz zaten. Bırakalım bu kibarcık halleri, bırakalım bu demokrat, demokratımsı halleri gerçekten ses çıkarılması gereken konuda korkmadan ses çıkaralım. Biz Gazze konusunda hepimiz bir aradayız.”