Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "8 Kasım Zafer Günü" dolayısıyla başkent Bakü'de düzenlenen törende önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türk dünyası için dikkat çeken mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Azeri-Çırak-Güneşli başta, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Şahdeniz, TANAP'la taçlandırdığımız işbirliğini Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı ile perçinledik" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Bugün, 30 yıllık işgali sonlandıran muhteşem ve muazzam bir zaferin 5. yıldönümünü kutluyoruz. Vatan muharebesinde toprağa düşen tüm şehitlerimizi Azerbaycan'ın yiğit evlatlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum.
Aynı şekilde bu büyük zaferin mimarı ve lideri olan İlham Aliyev kardeşimi canı gönülden tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını biliyorum. Bilmenizi isterim ki Karabağ'ın azatlığa kavuşması sadece Azerbaycan için değil Türk dünyası için de büyük bir gurur vesilesidir. Azerbaycan ordusunun Karabağ'da attığı her adım istikbal uğruna dökülen her damla kan, şeref nişanesi olarak ortak tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Askerlerimiz 2 devlet tek milletin temsilidir.
Azerbaycan edebiyatının sembol isimlerinden Mehmet Araz, Azerbaycan Türkünün vatan aşkını şöyle anlatıyordu:
“Bugün gerek her anımız vatan desin.
Kılıcımız, kalkanımız vatan desin.
Ölenlerin yerine kalanımız vatan desin.
Vatan desin kalbimizin her duygusu, her vurgusu vatan desin.
Farkı yoktur harda olak, zamanımız, mekanımız vatan desin.”

Kalpleri her seferinde “Vatan” diye çarpan kahraman gazilerimize minnet duygularımı ifade ediyor, Yüce Allah onlardan razı olsun diyorum. Hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle 30 yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin tüm mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Aynı şekilde bu büyük zaferin mimarı ve lideri olan İlham Aliyev kardeşimi canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.
Bugün burada Azerbaycan askeri, Türkiye’den gelen asker kardeşleriyle omuz omuza, yan yanalar. Askerlerimize baktıkça iki devlet, tek millet şiarının ne demek olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ’ın dört bir yanında şanla, şerefle, gururla dalgalanıyor.
Biliyorsunuz, bundan 45 gün önce aslen Karabağlı olan büyük bir şairimizi rahmet-i Rahman’a uğurladık. Merhum Yavuz Bülent Bakiler, Karabağ’a olan hasretini şu mısralarla dile getirmişti:
"Toprağına bayraklarla girebilirim.
Kara sevdalılar gibi hasretim Karabağ’a.
Uğruna ölebilirim.
Bir gün biterse her şey Karabağ’ı görmeden,
İstemem bandolar, büyük çelenkler.
Allah’ım, ruhuma biraz sükûn ver.
Üstüme okunmuş birkaç avuç mübarek Karabağ toprağından serpilse yeter."
Yıllarca şairler Karabağ için işte böyle özlem dolu şiirler yazmıştı. İlham kardeşimin dirayetli liderliği altında Azerbaycan ordusu Karabağ’ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık bu yangını da söndürdü. Allah’a hamdolsun, bugün Laçin’den Şuşa’ya, Zengilan’dan Hankendi’ne, Hocalı’dan Fuzuli’ye kadar Karabağ’ın her karışında huzur var, kalkınma var, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu barış ve güven iklimi daha da güçlenmeye devam edecek.
Değerli dostlarım, kıymetli misafirler, Karabağ Zaferi, vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadı. Aynı zamanda bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Vatan Muharebesi, Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz. Dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz.