Günde 3 saatten fazla çevrimiçiyseniz dikkat: Kişilik bozukluğuna ve narsizme hiç olmadığınız kadar yakınsınız!
Teknoloji çağı olarak adlandırdığımız bu dönemde bilgisayar ve internet kullanımı artık hayatın vazgeçilmezi oldu. Kullanımı giderek yaygınlaşan internet, her geçen gün yeni bir çevrimiçi uygulamayla insanların parçası haline geldi. Türkiye’de daha çok genç nüfusta görülen internet bağımlılığı ve buna bağlı gelişen çevrimiçi olma durumu günde 3 saatinizden fazlasını kapsıyorsa ciddi bir ruhsal bozuklukla karşı karşıya olabilirsiniz.
İnternetin ortaya çıkış amacı bilgiye kolay, ucuz, hızlı ve güvenli ulaşmak ve iletişimi kolaylaştırmak olmasına rağmen internetin tahmin edilenden hızlı yayılması patolojik aşırı kullanıma ve yeni bir bağımlılık türü olan internet bağımlılığına yol açtı. Gelişen çağa hızla ayak uyduran ülkemiz de internet kullanımının giderek yaygınlaşması nedeniyle bu yeni tanımlanan bozukluk için uygun bir zemin oluşturuluyor. Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Özden Arısoy, internette fazla vakit geçirmenin anksiyete, depresyon ve narsistik gibi ciddi ruhsal bozukluklara yol açabileceği konusunda önemli bilgiler veriyor.
BELİRTİLERİ
- İnternet ile ilgili aşırı zihinsel uğraş
- İstenilen keyfi almak için giderek daha fazla oranda internet kullanma ihtiyacı duyma
- İnterneti problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan (ör: çaresizlik, suçluluk, çökkünlük, kaygı) uzaklaşmak için kullanma
- İnterneti kullanımını kontrol etme, azaltma ya da tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması
- İnternet kullanımının azaltılması ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da kızgınlık hissedilmesi
- Başlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma
- Aşırı internet kullanımı nedeniyle aile, okul, iş ve arkadaş çevresiyle sorunlar yaşama, eğitim veya kariyer ile ilgili bir fırsatı tehlikeye atma ya da kaybetme
- Başkalarına (aile, arkadaşlar, terapist, vb.) internette kalma süresi ile ilgili yalan söyleme
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ SONUÇLARI
Doç. Dr. Özden Arısoy, internet bağımlılığının sonuçlarıyla ilgili şu ifadelere yer veriyor: “Yapılan çalışmalarda internet bağımlılarının %50’den fazlasında psikiyatrik bozukluklara rastlanmıştır. En sık rastlanan bozukluklar madde kullanımıdır. Akabinde duygu durum bozukluğu anksiyete bozukluğu, psikotik bozukluk, depresyon veya distimi takip eder. Bu kișilerin %38’nin en az bir bașka bağımlılığının daha olduğu ve bunlar arasında en sık kompülsif alıșverișin (%19), kumar oynamanın (%10), piromaninin (%10) ve kompülsif cinsel bağımlılık (%10) bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu kişilerin bazılarının borderline, narsistik ve antisosyal kişilik bozukluğu kriterlerini de karşıladıkları ve özellikle daha önceden çeşitli dürtü kontrol bozukluğu ya da madde bağımlılığı sorunu olanların interneti daha aşırı ve patolojik düzeyde kullanma eğiliminde oldukları ifade edilmiştir."
"Ülkemizde yapılan bir çalışmada ise özellikle genç yaş grubunda dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, hafif depresyon varlığında veya ailede bağımlılığa yatkınlık söz konusu olduğunda riskli internet kullanımının görülebileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi internet bağımlılığı pek çok psikiyatrik bozuklukla eş zamanlı görülmekte olup, aşırı internet kullanımının gerçekten ayrı bir bozukluk mu olduğu yoksa altta yatan başka bir psikiyatrik bozukluğun bir belirtisi mi olduğu iyi ayırt edilmeli ve tedavisi buna göre planlanmalıdır."
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ TEDAVİSİ
“İnternet bağımlılığında tedavi hedefi öncelikle saptanabilmişse altta yatan psikiyatrik rahatsızlığın tedavi edilmesidir. Belirttiğimiz gibi internet bağımlılığı pek çok psikiyatrik bozukluk ile eș zamanlı olarak bulunabilmektedir. Bu nedenle, öncelikle eğer varsa bu bozuklukların tedavi edilmesi patolojik internet kullanımını azaltabilir. Eğer patolojik internet kullanımı bir diğer psikiyatrik bozukluğun belirtisi değil ise, dürtü kontrol bozukluğu ve bipolar duygu durum bozukluğuna daha yakın olması sebebiyle seçilecek olan farmakoterapinin her iki bozuklukta da kullanılan duygu durum dengeleyicisi olması iyi bir seçenek gibi görünmektedir. “
“İnternet bağımlılığı şikâyetleri ile başvuran bir kişinin hikayesi özellikle geçirilmiş hipomani ve mani açısından dikkatle incelenmelidir. İlk öyküde alınacak disfori yanlışlıkla antidepresan tedaviye yönlenmesine neden olabilir. Kişide eğer hipomani ya da mani öyküsü yoksa ve depresif belirtileri belirginse, o zaman antidepresan tedavi ile depresif belirtilerin düzeltilmesi, internet bağımlılığı belirtilerinin de azalmasını sağlayabilir."
YARDIMCI OLACAK YÖNTEMLER
İnternet kullanımını tam zıt saatlere kaydırmak,
Dıș durdurucular (external stoppers) kullanmak,
İnternet kullanımıyla ilgili hedefler belirlemek,
Özellikle belli bir ișlevden uzak durmaya çalıșmak,
Hatırlatıcı kartlar kullanmak,
İnternet yerine yapmak istediklerini not edebileceği kişisel bir defter kullanmak,
Bir destek grubuna girmek
Aile terapisi.