Hareketsiz yaşam tarzı, fazla kilo ve yanlış ayakkabı seçimi topuk dikeni vakalarını artırıyor. Uzmanlar, özellikle uzun süre ayakta çalışanlar ve 40 yaş üstü bireyler için uyarıda bulundu.
Giderek yaygınlaşan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen topuk dikeni, modern yaşamın neden olduğu sağlık sorunları arasında öne çıkıyor. Uzmanlara göre, özellikle ayakta çalışan bireyler, aşırı kilolular ve yanlış ayakkabı kullanan kişiler bu rahatsızlık açısından yüksek risk grubunda.
Medical Point Gaziantep Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Özer Erzurumluoğlu, topuk dikeni hakkında önemli uyarılarda bulundu.
Dr. Erzurumluoğlu, topuk dikenini şöyle tanımlıyor:
"Ayak tabanındaki bağ dokusunun topuk kemiğine yapıştığı noktada kalsiyum birikmesiyle oluşan kemiksi bir çıkıntıdır. En belirgin belirtisi ise sabahları ilk adımda hissedilen keskin, bıçak saplanır gibi bir ağrıdır."
Bu ağrının altında genellikle plantar fasiit adı verilen bağ dokusu iltihabı yatıyor.
Dr. Erzurumluoğlu, topuk dikeni oluşumunda etkili olan risk faktörlerini şu şekilde sıralıyor:
Topuk dikeni tedavisinde genellikle cerrahi müdahaleye gerek duyulmadığını belirten Erzurumluoğlu, "Dinlenme, buz uygulaması, fizik tedavi, özel egzersizler ve ortopedik tabanlıklar çoğu zaman yeterlidir. Gerekli durumlarda kortizon enjeksiyonu uygulanabilir. Uzun süren vakalarda ESWT (şok dalga tedavisi) veya nadiren cerrahi tercih edilebilir." ifadelerini kullandı.
Topuk dikeni büyük ölçüde önlenebilir bir sağlık sorunu. Dr. Erzurumluoğlu, hastalıktan korunmanın püf noktalarını şöyle özetliyor:
"Ayağa uygun ortopedik ayakkabı giymek, kilo kontrolü sağlamak ve düzenli esneme egzersizleri yapmak riski azaltır. En önemlisi de ilk belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmasıdır."