Bilim insanları 12 bin 500 yıl önce nesli tükenen ve Game Of Thrones dizisindeki kurtlara ilham veren bir kurt türünü gen düzenleme teknolojisi yeniden türetti. Ancak kimilerince çığır açıcı bulunan proje yoğun eleştiriler de alıyor.
Genetik bilim, nesli tükenen ulukurtları geri getirmeyi başardı. Ancak bu çığır açan adım, etik ve felsefi tartışmaları beraberinde getirdi.
Nesli yaklaşık 12 bin 500 yıl önce tükenen bir kurt türü olan ulukurt, bilim insanlarının öncülüğünde yeniden dünyaya döndü. ABD'nin Dallas kentinde faaliyet gösteren biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, "ilk kez tamamen yok olmuş bir türü başarılı şekilde hayata döndürdük" diyerek ulukurt projesini kamuoyuna açıkladı. Şirketin geliştirdiği üç ilkel gri kurt, modern biyoteknolojinin sınırlarını zorlarken, aynı zamanda bilim ve etik dünyasında yeni bir sayfa açtı.
Time Magazin'ien haberine göre, araştırmacılar, antik çağlara ait iki farklı fosilden elde edilen DNA’ları kullanarak ulukurt gen haritasını çıkardı. Bu harita, günümüzde yaşayan en yakın akrabaları olan gri kurtların genleriyle karşılaştırıldı. Daha sonra CRISPR teknolojisiyle gri kurt hücreleri üzerinde 20 farklı genetik düzenleme yapıldı. Elde edilen hücre hatları, klonlama süreciyle taşıyıcı annelere aktarıldı ve üç sağlıklı yavru dünyaya geldi. İki erkek ulukurt 1 Ekim 2024'te, bir dişi ise 30 Ocak 2025'te doğdu.
HBO’nun popüler dizisi Game of Thrones’taki devasa kurtlara ilham veren Aenocyon dirus, yani bilinen adıyla ulukurtlar, tarih öncesi Kuzey Amerika’nın en güçlü yırtıcılarından biriydi. Gri kurtlardan daha büyük, daha kalın kürklü ve güçlü çeneli olan bu tür, şimdi yeniden aramızda.
Projenin danışmanlarından Stockholm Üniversitesi evrimsel genetik uzmanı Love Dalen, doğan yavruların genomunun yüzde 99,9’unun gri kurda ait olduğunu ancak bazı özgün ulukurt genleriyle bu canlıların tarihte eşi benzeri olmayan bir görünüme sahip olduğunu belirtti. "Bu bir tanım meselesi ama aslında özünde felsefi bir tartışma" dedi.
Colossal'ın bu alandaki başarısı kadar aldığı eleştiriler de dikkat çekici. Kimi çevreler, yok olmuş türleri yeniden üretmeye harcanan bütçelerin, mevcut ekosistem sorunlarına yöneltilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca taşıyıcı hayvanların sağlık ve refahı da tartışma konusu. Ancak şirket, Amerikan Hayvanları Koruma Derneği ile birlikte yürüttüğü çalışmalarla etik çerçevenin korunduğunu iddia ediyor.
2021'de George Church ve Ben Lamm ortaklığında kurulan Colossal, mamut, dodo ve Tazmanya kaplanını da hayata döndürmeyi hedefliyor. Şirket, şimdiye dek 435 milyon dolardan fazla yatırım alırken, 2028 yılında ilk yünlü mamut yavrusunu tanıtmayı planladığını duyurdu.