Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Tayvan yönetimi, TSMC’nin en ileri üretim teknolojilerinin yurt dışına çıkmasını sınırlamayı değerlendiriyor. Gündemdeki yeni düzenleme, ABD yatırımlarının hızını da etkileyebilir.
Tayvan, yarı iletken sektöründeki küresel liderliğini korumak için önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Yetkililer, dünyanın en büyük dökümhane üreticisi TSMC’nin en gelişmiş çip teknolojilerini ABD’de üretmesini kısıtlayacak yeni bir ihracat kuralını masaya koydu. Amaç açık: Kritik bilgi birikimi ve üretim gücünün Tayvan’da kalmasını sağlamak.
Planlanan düzenleme, bugüne kadar uygulanan N-1 kuralını bir adım öteye taşıyor. Yeni yaklaşıma göre, Tayvan dışına ancak ülkedeki en ileri üretim düğümünün iki nesil gerisindeki teknolojilerin çıkmasına izin verilecek. Yani, en güncel süreçler sınırların içinde kalacak.
Bu değişiklikle birlikte, örneğin Tayvan’da 1,2 nm veya 1,4 nm sınıfı bir üretim süreci devreye alınırsa, yurt dışında yalnızca 1,6 nm seviyesindeki üretime onay verilecek. Daha önceki N-1 kuralı ise en ileri düğümden bir nesil geri olan teknolojilere kapı aralıyordu.
Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi (Ulusal Bilim ve Teknoloji Konseyi) Başkan Yardımcısı Lin Fa-cheng, TSMC’nin Ar-Ge kadrosunun büyük bölümünün Tayvan’da kalmaya devam ettiğini vurguladı. Lin’e göre, şirketin Ar-Ge yapılanması hükümetin beklentileriyle uyumlu ve bu durum, gelecekteki üretim süreçlerinin merkezinin de Tayvan’da kalmasını güvence altına alıyor.
Lin ayrıca, yalnızca donanım ve fikri mülkiyetin değil, nitelikli insan kaynağının da düzenleyici denetim altında olduğunu hatırlattı. Yani mesele sadece fabrikalar değil, o fabrikaları ayakta tutan bilgi ve uzmanlık.
TSMC’nin ABD’deki en büyük adımı olan Arizona’daki Fab 21 tesisi, bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Tesisin ilk fazı hâlihazırda N4/N5 süreçlerinde üretim yapıyor ve bu haliyle önerilen N-2 kuralına uyuyor. Ancak 2027’de devreye girmesi planlanan ikinci fazda 3 nm üretime geçilmesi durumunda, tablo değişebilir.
Tayvan’da 2 nm sınıfı (N2) üretime geçilmesiyle birlikte, Arizona’daki bu faz yalnızca bir nesil geride kalmış olacak. Bu da yeni kurallara göre uyumsuzluk anlamına gelebilir. Öte yandan, arka yüz güç dağıtımına sahip A16 sürecinin tamamen yeni bir nesil sayılması halinde, ikinci fazın da kurallara uyduğu savunuluyor. Yani yorum farkları, yatırımın kaderini belirleyebilir.