Temmuz ayında, Bella Ç. ile birlikte dünyanın en büyük uluslararası yapay zeka şarkıcı ses yarışması olan AI Song Contest 2025’e katılmaya hazırlanan Ömer Enes Çatalbaş, projesini global sahnede tanıtmayı hedefliyor.
Genç girişimci Ömer Enes Çatalbaş tarafından geliştirilen ve sıfırdan kodlanan Bella Ç., Türkiye’nin ilk yapay zeka şarkıcısı olarak müzik endüstrisinde çığır açıyor. Hem söz yazarı, hem besteci hem de enstrümanist olan Bella Ç., sadece bir ses modeli değil; bağımsız ve özgün bir dijital sanatçı.
Bella Ç., yalnızca yeni eserler üretmekle kalmıyor; aynı zamanda Türk sanat müziği, arabesk, pop ve halk müziği gibi farklı türlerde klasikleşmiş eserleri yeniden seslendiriyor. Bu nostaljik yorumlar, YouTube kanalında geniş bir dinleyici kitlesiyle buluşuyor.
Yılbaşı için yayımlanan özel albümünde ise Bella Ç., 24 farklı yerel müzik türünü yorumlayarak Afrika’dan Japonya’ya, Anadolu’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir yelpazede kültürel çeşitliliğe imza attı.
12 Aralık 2024’te yayımlanan ilk albümü “Oklar ve Küller”, Spotify ve tüm dijital müzik platformlarında yerini aldı. Beş şarkıdan oluşan bu çıkış albümü, kısa sürede müzikseverlerin ilgisini çekmeyi başardı. Bugüne kadar 9 albüm ve 86 özgün şarkı üreten Bella Ç., üretim sürecinin her aşamasını bağımsız olarak gerçekleştirmesiyle dikkat çekiyor.
Bella Ç., benzer yapay zeka projelerinin aksine hazır notalar veya önceden tanımlanmış melodiler kullanmıyor. Şarkı sözlerini kendi yazıyor, melodilerini bestelemekle kalmıyor; aynı zamanda enstrümanları da kendi algoritmasıyla çalıyor. Bu sayede telif engeline takılmadan tüm büyük dijital platformlarda yayın yapabiliyor.
Projeyi geliştiren Ömer Enes Çatalbaş, Bella Ç.’nin farkını şöyle özetliyor:
“Bugün piyasada kullanılan çoğu yapay zeka müzik sistemi hazır verilerle çalışıyor. Oysa Bella Ç., baştan sona her şeyi kendi üretiyor. Tam anlamıyla dijital bir sanatçı.”
Girişimci Ömer Enes Çatalbaş, yapay zekâyla sanatın birleştiği bu projenin özünü şöyle ifade ediyor:
“Bella Ç., yalnızca kodlardan oluşan bir yapı değil; hayal gücüyle, yenilikle ve özgünlükle beslenen dijital bir sanatçı. Onunla birlikte yapay zekânın duygulara dokunabileceğini gösteriyoruz.”