Gümüşhane’de üniversite öğrencisi Halil İbrahim Sarıaltun, annesinden para geleceğini söyleyen arkadaşı U.P.’ye kartını ve şifresini verdi. Ardından U.P., arkadaşının annesinin rahatsızlığını gerekçe göstererek şehir dışına çıktı.
Sarıaltun, kartının arkadaşında olması nedeniyle iki ay sonra polis merkezine çağrıldı. Yapılan teknik incelemelerde, ödemelerin Sarıaltun’un hesabına yatmasına rağmen kartı kullanan kişinin farklı olduğu belirlendi.
Hakkında 9 ayrı dosya açılan Sarıaltun, istinaf onayıyla bu dosyalardan birinden 3 yılı aşkın hapis cezasına çarptırıldı. Avukatı ve ablası, yaşanan süreci anlatarak yardım talep etti.
Halil İbrahim Sarıaltun'un avukat Kemal Yavuz yaşanan süreçle ilgili bilgi verdi. Avukat Yavuz," Müvekkilim Halil İbrahim Sarıaltun arkadaş kurbanı olmuştur. Arkadaşının annesinin rahatsızlığı bahane ederek kendi kartının bloke olduğunu, annesinden para geleceğini bildirerek müvekkilin kartını ve şifresini almış ve sonra da annenin rahatsızlığı sebebiyle memlekete gidiyorum diye iki ay ayrılmış okuldan. Daha sonra kartın kullanılması sebebiyle karakola çağrıldığında iki ay sonra öğreniyor. Arkadaşı da bu arada 1,5 ay sonra gelmiş, kartı vermiş. Öğrendiğine göre bir kısım hesaplar açılmış.Bu hesaplarda bir kısım mallar satışa arz edilmiş. Pazarlıkta demiş ki işte şu kadar kapora istiyorum. O kapora gelince o para müvekkilin hesabına geliyor. Bu işin arka tarafında şebeke var ve müvekkil sadece hesabın sahibi olduğu için suçlanıyor. ATM kameralarında parayı çeken farklı kişiler var, raporlar bunu net gösteriyor" dedi.
Abla Hümeyra Sarıaltun ise, "Kardeşim bilişim sistemleri yoluyla nitelikli dolandırıcılıktan şu an cezaevinde. Benim kardeşim Gümüşhane Üniversitesi'nde beden eğitimi okurken, 2022 yılında, 4. sınıfta sınıf arkadaşına kart ve kart mobil bankacılık şifrelerini veriyor. Kardeşime güven veriyor, samimi bir şekilde yaklaşıyor. O da hiçbir şekilde şüphelenmiyor ve veriyor. Verdikten sonra arkadaşı 'Adana'ya gidiyorum, teyzem hasta, 2 hafta sonra geleceğim' diyor. Zaten o gittikten 2-3 hafta sonra kardeşimi karakoldan çağırıyorlar. Oraya gidiyor, kartında dolandırıcılık işlemi gerçekleşiyor. Sonra Adana'daki çocuğa ulaşıyor, 'bir yanlış anlaşılma vardır' diyor ve kardeşim oyalıyor. Tekrar ifadeye çağrılıyor ve işin nitelikli dolandırıcılık olduğu açığa çıkıyor. 2 ay sonra U.P. tekrar ulaşıyor, kardeşimi yönlendiriyor ama Halil İbrahim bunu yapmıyor. Şu an açılmış 9 tane mahkeme var. Bir tanesi sonuçlandı, Konya dosyamızdı, 3 yıl ceza aldık. Bilirkişi raporlarında hesabı kullanan kişinin U.P. olduğu açıkça yazıyor. IP kod ve kullandığı telefona kadar her şey bu çocuğun üzerine ait ama kart sahibi kardeşim. Kardeşim ceza alıyor ve kendisi beraat alıyor. Bizim 9 dosyamız var ve hepsinin cezaya vurduğumuz da 30 yılı var ve suçumuz yok. Bu işi işleyen kişi dışarda. Biz karşı tarafın mağduriyetini gideriyoruz ama bizim mağduriyetimiz giderilmiyor. Açığa çıkan bilirkişi raporlarında sadece hesabın adı kardeşime ait geri kalan tüm bilgiler paranın çekilmesinden kullanılan telefona kadar her şey U.P. ya ait ama bu işlemlerin hepsini yapan bu şahıstır" diyerek yaşananları anlattı.