Antalya'nın Ürünlü köyünde uzun ve zahmetli bir süreç sonunda elde edilen pekmez için üreticiler, üzümün bakımından kaynatılmasına kadar her aşamasında titizlikle çalışıyor. Pekmez üreticisi Mustafa Bozkurt, bağ bakımından hasada kadar geçen süreci ve üretim aşamalarını şöyle anlattı:
"Bu işi bilenlerden, özellikle ziraattan, Antalya tarımdan bilgi alarak budama işini öğrendik. Budama üzümün ergenleşmesinde, danelerin büyümesinde oldukça önemli bir faktör olduğunu büyüklerimizden öğrendik. Doğal ortamda üzümlerimizi yetiştiriyoruz. Biz burada öyle periyodik olarak ilaçlama yapmıyoruz. Ancak atalarımızdan gördüğümüz gibi kükürt, bordo bulamacı falan kullanıyoruz. En son eylülde üzümler olmaya başlayınca biraz ergenleşmesini bekliyoruz. Kestiğimiz üzümleri 3-4 gün beklemeye bırakıyoruz."
Bozkurt, üretim aşamasında tamamen hijyen kurallarına dikkat ettiklerini belirterek, "Şarahmana dediğimiz üzümü sıkma tekneleri var. Üzümü torbalara doldurduk, sonra hijyene dikkat ederek çizmelerle çiğniyoruz, çıkan şıraya kül koyuyoruz. Biz burada özellikle tercih ettiğimiz pekmez külü olarak incir ağacının külünü kullanıyoruz. Farklı küller de kullanılıyor ama meşe veya incir ağacının külünün tat yönünden daha lezzetli olduğunu büyüklerimizden öğrendik. Onun için biz meşe veya inciri tercih ediyoruz. Ardıcı kullanmıyoruz çünkü acılık veriyor. Bizim buralarda eskiden beri yemeği bile yaparken odunu seçen bir nesille büyüdük. Dolayısıyla hangisinin acılık, hangisinin tat verdiğini öğrendik" dedi.
Pekmez yapımında kesinlikle toprak kullanılmadığını vurgulayan Bozkurt, "Pekmez, aşağı yukarı yirmi dört saati aşan bir fasılda yapılıyor. Üzümleri kaynattıktan sonra, küllendikten ve durulanma safhasından sonra yaklaşık 6-7 saatlik bir kaynatma döneminin ardından köpük faslı geliyor. Bu, pekmezin sona erdiğini gösteriyor. Bu yıl pekmez için yaklaşık 500-600 kilogram üzüm ayırmıştık. Ortalama 100 kilogram civarında ürün aldık. Bizim satış-pazarlama gibi bir sorunumuz yok. Zaten profesyonel yapmadığımız için kendi ihtiyacımızı karşıladıktan sonra kalanları konu komşuya veriyoruz. Hatta Antalya'da bir yıl önceden 'pekmezimizi ayırın' diyorlar. Zaten tamamen doğal olduğu için sağlık açısından tercih edilen bir ürün" diye konuştu.
Pekmez üreticilerinden Rahime Gümüş ise üretimin ne kadar zahmetli olduğunu vurguladı. Pekmezin sağlık açısından önemine de değinen Gümüş, "Kesinlikle bal yerine pekmez yemeği öneriyorum. Kansızlığa çok iyi gelir. Pekmezi C vitaminiyle alırsak çocuklara kansızlıkta çok faydalı olur. Portakal suyuyla birlikte içilirse demir tamamen yararlı hale gelir. Eğitimlerimde de söylüyorum; demir eksikliği olanlar mutlaka C vitaminiyle almalı" diye konuştu.