Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Her gün soluduğumuz hava, sessiz bir katil olabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve IQAir gibi kuruluşların güncel raporları, hava kirliliğinin zirve yaptığı ve akciğer sağlığını tehdit eden o küresel metropolleri belirledi. İşte, sınır değerlerin 40 kat aşıldığı Asya şehirlerinden, sürekli sis altında kalan sanayi merkezlerine kadar, temiz hava arayışının en zor olduğu o kentler…
Temiz hava, yaşamın en temel gerekliliğidir; ancak ne yazık ki, hızlı sanayileşme, kentleşme ve artan araç trafiği, dünya genelinde birçok şehrin atmosferini yaşanmaz hale getiriyor. Hava kirliliği, sadece gözle görülür bir kirlilikten ibaret değil; aynı zamanda astımdan kalp hastalıklarına, felçten erken ölüme kadar pek çok ciddi sağlık sorununa neden olan sinsi bir tehdittir. Bilimsel veriler, bazı şehirlerde yaşayan insanların, her nefeste tehlikeli kimyasalları ve mikro partikülleri soluduğunu gösteriyor. Bu şehirlerde yaşamak, gerçekten de sağlık açısından büyük bir mücadele gerektiriyor.
Hava kirliliğinin en tehlikeli ölçütü PM2.5 (Partikül Madde 2.5 mikron) olarak bilinir. PM2.5, çapı 2.5 mikrometreden daha küçük olan ve saç telinin çapının yaklaşık %3'ü büyüklüğünde olan mikroskobik parçacıklardır. Bu parçacıklar, kömür yakıtı, egzoz dumanı ve sanayi atıklarından kaynaklanır. Boyutlarının çok küçük olması nedeniyle akciğerlere ve hatta kan dolaşımına nüfuz edebilirler. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), PM2.5 için güvenli kabul edilen yıllık ortalama sınır değerini belirlemiştir ve bu sınırın aşılması, solunum ve kardiyovasküler sistemler için doğrudan risk oluşturur.
IQAir ve WHO'nun son yıllardaki ölçümlerine göre, hava kirliliği seviyelerinin en yüksek olduğu ve yaşam kalitesini en çok düşüren 10 şehir (çoğu Asya ve Afrika'da yoğunlaşmıştır):
Bükreş (Romanya): Avrupa şehirleri arasında da zaman zaman yüksek hava kirliliği seviyeleri gözlemlenebilmektedir. Bükreş gibi şehirler, mevsimsel etkenler ve trafik yoğunluğu nedeniyle listenin alt sıralarında yer alabilmektedir.
Yeni Delhi (Hindistan): Listenin zirvesine yerleşen Yeni Delhi, trafik yoğunluğu, sanayi emisyonları ve tarımsal atıkların yakılması gibi faktörler nedeniyle dünyanın en kirli havasına sahip metropollerinden biridir. Kış aylarında kirlilik seviyesi, güvenli sınırların kat kat üzerine çıkar.
Dhaka (Bangladeş): Hızla artan nüfus yoğunluğu, plansız kentleşme ve düşük kaliteli yakıt kullanımı, Bangladeş'in başkenti Dhaka'yı dünyanın en kirli şehirlerinden biri yapmıştır.
Jakarta (Endonezya): Güneydoğu Asya'nın bu kalabalık metropolü, trafik sıkışıklığı ve sanayi emisyonları nedeniyle yıl boyunca yüksek hava kirliliği seviyeleriyle mücadele etmektedir.
Kano (Nijerya): Afrika'da sanayileşme ve nüfus yoğunluğunun arttığı Kano, yıl boyunca yüksek PM2.5 seviyeleriyle mücadele etmektedir.
Karaçi (Pakistan): Sanayi bölgelerine yakınlığı ve yoğun araç trafiği, Karaçi'nin hava kirliliği seviyelerini sürekli olarak yüksek tutmaktadır.
Lahor (Pakistan): Lahor, özellikle kış aylarında ortaya çıkan ve görüş mesafesini sıfıra indiren kalın duman (smog) tabakasıyla tanınır. Sanayi ve araç emisyonları, şehirdeki hava kirliliğinin ana nedenidir.
Lima (Peru): Güney Amerika'da hava kirliliğinin en yüksek olduğu şehirlerden biri olan Lima, coğrafi konumu ve yoğun araç trafiği nedeniyle bu listede yer almaktadır.
Pekin (Çin): Çin'in başkenti Pekin, hükümetin aldığı sıkı önlemlere rağmen hala yüksek hava kirliliği seviyelerine sahiptir. Ancak Çin, son yıllarda sanayi emisyonlarını azaltma konusunda önemli adımlar atmıştır.
Ulan Bator (Moğolistan): Kış aylarında kömür yakımının yoğunlaşması nedeniyle Ulan Bator'un hava kirliliği seviyeleri ciddi boyutlara ulaşır. Soğuk hava, kirliliğin şehir üzerinde bir tabaka halinde kalmasına neden olur.
Bu şehirlerde yaşamak, sadece yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri de taşır. PM2.5 parçacıkları, akciğerlerin en derin noktalarına kadar ulaşarak solunum yolu hastalıklarına, astım krizlerine, kronik bronşite ve uzun vadede akciğer kanserine neden olabilir. Daha da kötüsü, bu parçacıklar kan dolaşımına girerek kalp krizi, felç ve yüksek tansiyon gibi kardiyovasküler hastalıklara yol açabilir. WHO, her yıl dünya genelinde milyonlarca erken ölümün hava kirliliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu açıklamıştır.
Bu şehirlerde yaşayan insanlar için kişisel korunma hayati önem taşır. Yüksek kirlilik dönemlerinde atılması gereken adımlar şunlardır:
Maske Kullanımı: N95 veya KN95 gibi ince partikülleri filtreleyebilen özel maskeler kullanmak.
İç Mekan Hava Kalitesi: Evlerde yüksek verimli hava temizleme cihazları (HEPA filtreli) kullanmak.
Egzersiz Saatleri: Yoğun trafik saatlerinde veya kirliliğin pik yaptığı saatlerde dışarıda spor yapmaktan kaçınmak.
Sürekli Takip: Mobil uygulamalar aracılığıyla yaşadığınız şehrin anlık hava kalitesi endeksini (AQI) takip etmek ve buna göre günlük planlar yapmak.