Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda yapılan deney, kurşunu saniyenin çok daha küçük bir anı için altına dönüştürdü. Ancak bu “altın”dan zengin olmak hâlâ mümkün değil.
Ortaçağ simyacıları, yüzyıllar boyunca kurşunu altına dönüştürmenin yollarını aradı. Bu uğurda türlü deneyler yapıldı, umutlar bağlandı ama sonuç hep hüsran oldu. Ta ki şimdiye kadar... Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC) yapılan bir deney, simyacılara ilham veren o dönüşümün aslında fiziksel olarak mümkün olduğunu gösterdi.
Deneyde, ışık hızına çok yakın bir hızda çarpıştırılan kurşun çekirdekleri, öyle güçlü bir elektromanyetik alan oluşturdu ki, kurşunun içindeki 82 protondan üçü geçici olarak çekirdekten koptu. Ortaya çıkan yeni yapıysa tam olarak 79 protonluk bir... altın çekirdeğiydi. Bu değişim, saniyenin çok küçük bir kesitinde gerçekleşti ama yine de bilim dünyası için büyük bir adım anlamına geliyor.
Oluşan manyetik alan o kadar yoğundu ki, kurşun çekirdekleri incecik bir “krepe” sıkıştı. Bu sıkışma sırasında ortaya çıkan fotonlar, “elektromanyetik ayrışma” adı verilen bir nükleer süreci tetikledi. Bir foton, kurşun çekirdeğiyle etkileşime girerek çekirdeği uyardı ve çekirdekten birkaç nötron ile birlikte üç proton dışarı atıldı. Böylece saniyeden bile kısa sürede kurşun, altına dönüşmüş oldu. Bu deneyle birlikte aslında bir anlamda “krizopoeya” olarak adlandırılan simyacıların efsanevi hayali, fiziksel anlamda resmen gerçekleşmiş oldu. Ancak olayın bilimsel boyutunu anlamak kadar, bu dönüşümün günlük hayata etkisini de sorgulamak gerekiyor.
ALICE isimli deney grubunun sözcüsü Marco Van Leeuwen, dedektörlerin hem çok parçacıklı hem de sadece birkaç parçacıklı çarpışmalara duyarlı olmasının önemine dikkat çekiyor. Bu hassasiyet sayesinde böylesi kısa ömürlü dönüşümler bile ölçülebiliyor.
Yapılan analizlere göre, çarpıştırıcının 2015-2018 arasındaki ikinci çalışma döneminde yaklaşık 86 milyar altın çekirdeği üretildi. Ancak bu, kütle olarak yalnızca 29 pikogram ediyor. Yani yaklaşık olarak 0,000000000029 gram. Bu miktarla ne yüzük yapılır, ne bilezik... Üçüncü fazda (2022’den itibaren) bu miktarın iki katı üretildi. Ama hâlâ toplamda bir mücevher yapmaya yetecek kadar altın elde edilebilmiş değil. Bir başka deyişle: Simyacılar kazandı, ama zenginlik umudu yine kaybetti.
Deneye katkı sunan ALICE ekibinden John Jowett ise elde edilen sonuçların yalnızca fiziksel merakları tatmin etmekle kalmadığını söylüyor. Aynı zamanda, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda ışın kayıplarının nasıl gerçekleştiğini anlamak ve gelecek nesil çarpıştırıcılar için performans öngörüleri yapmak adına da büyük katkı sunduğunu belirtiyor.