Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Dilovası Mimar Sinan Mahallesi'nde bulunan parfüm dolum tesisinde çıkan yangında 6 kişi yaşamını yitirdi, 1'i ağır 7 kişi de yaralandı. Sebebi henüz belirlenemeyen yangından yaralı olarak kurtulan işçilerden Ayten Aras hafızalardan kolay kolay silinmeyecek dehşet anlarını anlattı.

Olay gününde 5 kişi yan yana çalıştıklarını ifade eden Aras, "2 kız, 3 kadın aynı masada çalışıyorduk. Esma (hayatını kaybetti) ile bir kız da arkamızdaydı. Tuncay Bey (vardiya amiri) ürün hazırlıyordu. Ürünü çekti, makinenin oraya getirdi. Bir baktım, o sırada 'güm' diye bir ses geldi. Kolonya parfüm makinesini çekti, götürecekti. Orada elinde patladı. Komple adamı ateş tuttu. Ateşten kimse kimseyi görmedi. Ben de nasıl kaçtım o arada. Kapı açıktı, mesafe vardı. Ben de kendimi dışarı attım. 'Kendimi dışarı atayım, komşular üstümü söndürsün' diye düşündüm. Baktım kimse yok. Ben kendim çabamla elbiselerimi kopardım, attım. Vücudum biraz yandı, bacaklarım, yüzüm, ellerim yandı. O kadar ağır olmadım" şeklinde konuştu.

Kendisi kurtulurken mesai arkadaşlarının yangının içinde kaldığını söyleyen Aras, "Onlar da peşimden gelseydi belki yanarlardı ama bir türlü kurtulabilirlerdi. Anlık patladı. 5 kişi de zaten kapının girişindeydi. Onlar kendini kurtardı. Ben de onların peşinden kaçtım. Diğer arkadaşlarımız belki o anın şokuyla şaşırıp, arka tarafa gitmiş olabilirler. Tuba, Nisa, Şengül, Hasbike, ben. Üçümüz yan yanaydık."
Gözyaşlarına hakim olamayan Ayten Aras, "Allah bizi kurtardı, çocuklarıma bağışladı" dedi.

İş yerinde birçok olumsuz koşulda çalıştırıldıklarına dikkat çeken Aras, "Sosyal hak yoktu. Anca bizi çalıştırıyordu. Yemek vermiyordu, oturacak yerimiz yoktu, sigorta da yoktu. Hiçbir sosyal hak yoktu, vermiyordu. Günlük bana 800 lira veriyordu. 4 yıldan fazladır burada çalışıyordum" ifadelerini kullandı.

Olayın ardından şikayetçi olarak, tüm haksızlıkları ifade ettiklerini dile getiren Ayten Aras, "Biz davacıyız. O kadar canlar gitti. Biz çabaladık, hakkımızı vermediler. Kimse keyif için gidip çalışmaz. Biz de çoluk çocuğumuz için çalışıyorduk. Esma işten çıkmıştı ama yeniden çağırdılar. Maddi durumu yoktu, kiracıdır. Herkes çocukları için ayakta" şeklinde konuştu.

İş yeri sahibinin her gün tesise geldiğini aktaran Aras, "Cumartesi günleri saat 09.00'da geliyordu. Olay günü geldi, öyle gördü gitti. Hep 09.00 olunca geliyordu bizim başımıza. Gece gündüz hep bizleydi. Oğlu gelmiyordu. Oğlu ara sıra babasının yanına geliyordu" dedi.