Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Bir süredir Balıkesir Sındırgı'da devam eden hareketlilik günden günde artıyor. Geçtiğimiz aylarda 6 şiddetinde meydana gelen deprem sonrasında yeni benzer büyüklükte deprem yaşandı.
Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, Balıkesir'in Sındırgı ile Kütahya'nın Simav ilçelerinde etkili olan depremlerin tektonik ve magmatik etkenlerin karışımı "hibrit" bir sistem sonucu olduğunu belirtti. Günden günde artan artçı sarsıntılar sonrası depremlerin öncü olabileceği de yeniden gündeme geldi. Karaoğlu, depremler hakkında "Depremler tektonik ve magmatik etkenlerin karışımı hibrit bir sistem sonucu meydana gelmiş olabilir. Yer altındaki magma, bölgedeki kırık sistemlerinin içinden geçerken hem dikine hem de yatay şekilde hareket ediyor. Tıpkı camın içinde bir şeyi iter gibi kendine yeni çatlaklar açıyor. Bu çatlaklar da küçük depremlere neden olmuş olabilir. Tüm bunlardan dolayı burada hibrit bir sistem olduğunu düşünüyorum. Magma zorluyor, var olan su, akışkan ve jeotermal sistem, eski kırık sistemlerinin çalışması için oldukça kolay bir ortam hazırlıyor. Buralarda sürekli, pek azı fay sistemlerinde, çoğu fay sistemlerinden biraz daha uzak depremleri görmeye başlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Deprem Araştırmacısı Ahmet Yakut, Sındırgı'da depremlerin ardından 36 saat geçirerek bölgeyi inceledi. İncelemeleri sonucunda ise "Hem Bayraklı köyünde hem Işıklar köyünde, Yukarı Dağdere köyünde inceleme fırsatım oldu. Olay bölgenin güneydoğusuna kayıyor. Bu kayma devam ederse Bayraklı, Emendere yine bir kırılma yaşayabilir. İkinci deprem de bu şekilde geldi. Elimdeki veriler gösteriyor ki, Şapçı Osmanlar, Devletlibaba ve devamında Simav Fay zonu dediğimiz bölgenin son depremle beraber yüklendiğini görmekteyiz. Bu artçılar kendini sonlandırmıyor ve geniş bir alanda dağılarak devam ediyor. Yaşanan 2 tane 6.1'lik deprem sonrası orada kırılmayan 15-20 kilometrelik bir hat var. 6.3'e kadar bir deprem üretebilir. Sındırgı olsun, Kütahya Simav olsun, Manisa Gördes olsun bu bölgelerin dikkatlice daha detaylı incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kasım ayının bu bölgede daha dikkatli ve tedbirli geçirilmesi lazım. Özellikle dün Bayraklı bölgesine gittiğimde (Bölge Simav Fay zonu ile etkileşime girdiği için graben dediğimiz sistemler var) burada dağlar yükseldikçe ovalar açılıyor. Burada yeni faylanma hareketleri olduğuna bizzat şahit olduk. Yeni faylar demeyelim de daha önce olmuş ama aktifleşmemiş faylar şimdi aktifleşmiş gibi gözüküyor. Bu yüzden dikkat edilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Sındırgı'da devam eden depremlerin deprem fırtınası olduğuna dikkat çekerek "10 Ağustos'tan bu yana 11 bin 500'den fazla deprem, oldukça küçük bir alanda ve belli bir derinlikte meydana geldi. Bunlardan 5'ten büyük 3, 6'dan büyük 2 deprem var. İlki 10 Ağustos'ta, ikincisi ise 27 Ekim'de meydana geldi. Bu depremlerin lokasyonları birbirine çok yakın; yani aynı bölge içinde sıkışmış depremler bunlar. Deprem fırtınası dediğimiz olgu, belli büyüklükler arasında, belli bir alan içinde meydana gelen depremler serisidir. Bu depremler birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir" ifadelerine açıklamasında yer verdi.