Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Yunanistan'ın Santorini, Amorgos ve Anafi adalarının altında geçtiğimiz Ocak 2025'te başlayan sismik hareketlilik, bölge halkını ve turistleri tedirgin etmişti. Öyle ki, büyüklüğü 5.0'ı aşan ve hissedilen çok sayıda sarsıntının da aralarında bulunduğu 25 binden fazla deprem kaydedildi.
Yaşanılan panik havası nedeniyle çok sayıda turist bölgeyi terk ederken, yerel halk ise yakındaki su altı yanardağı Kolumbo'nun patlayacağından veya 1956'da bölgeyi vuran 7,7 büyüklüğündeki yıkıcı depremin bir benzerinin yaşanacağından endişe ediyordu.

Bilim dünyasının saygın yayınlarından Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, söz konusu deprem fırtınasının nedenini gözler önüne serdi.
Araştırmacılar, Santorini çevresindeki dünyanın 3 boyutlu bir haritasını oluşturmak için fizik kurallarını ve yapay zekayı bir araya getirdi. Her bir sarsıntıyı sanal bir sensör gibi kullanan ekip, yapay zeka algoritmaları sayesinde sismik modelleri analiz etti.
Elde edilen veriler, depremlerin kaynağının yer kabuğu boyunca yatay olarak yaklaşık 20 kilometre hareket eden erimiş kayaçlar, yani magma olduğunu ortaya koydu.

Yapılan analizler, Santorini ve Kolumbo yanardağının altından gelen magmanın, deniz tabanının 10 kilometre derinliğinde bulunan 30 kilometrelik bir kanal boyunca yatay şekilde ilerlediğini gösteriyor.
Araştırmacılar, kabuk içinde hareket eden magma hacminin yaklaşık 200 bin olimpik yüzme havuzunu dolduracak büyüklükte olduğunu tahmin ediyor. "Magma intüzyonları" olarak adlandırılan erimiş kayaçların, kaya katmanlarını parçalayarak ilerlediği ve binlerce sarsıntıyı tetiklediği ifade ediliyor.
Çalışmanın baş yazarı Jeofizikçi Anthony Lomax, sarsıntıların yerin derinliklerindeki enstrümanlar gibi davrandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"3 boyutlu dünya modelimizde depremlerin oluşturduğu desen, yatay olarak hareket eden magma için beklediğimizle iyi eşleşiyor."

UCL'den (University College London) Dr. Stephen Hicks, magmanın kabuk içinde oldukça derin bir noktada, yaklaşık 8 kilometreden daha aşağıda kaldığını belirtti.
Hicks'e göre, aktivitenin şu an için durmuş olması, erimiş kayacın sonunda sıkışıp kaldığını ve derinlerde soğuduğunu gösteriyor.
Ancak uzmanlar, volkanların uzun süreli huzursuzluk dönemlerine girebileceği konusunda uyarıyor. İzlanda'nın güneybatısında yakın zamanda görülen volkanik aktiviteler, benzer süreçlerin öngörülemezliğini kanıtlar nitelikte.
Araştırma ekibi, geliştirdikleri yapay zeka destekli yöntemin gelecekte volkanik patlamaları önceden tahmin etmek için kritik bir araç olabileceğini savunuyor.
Dr. Hicks, deprem kümelerinin görüldüğü her durumda, eldeki verilerin en olası nedeni bulmak için kullanılabileceğini ve bahsi geçen teknolojinin sismik açıdan aktif bölgelerde yaşayan insanları korumaya yardımcı olacağını vurguluyor.