MacquarieEquityResearch ekibi, şirketleri "harika" yapan temel göstergeleri ölçmek için bir model geliştirdi. Ardından bu verileri kullanarak hisselerin ucuz mu yoksa pahalı mı olduğunu değerlendirdiler.
Ortaya üç kategori çıktı:
Makul fiyata harika şirketler
Harika fiyata makul şirketler
Karışık grup
Bu üç grup, 30 yıl boyunca 10 farklı küresel borsada test edildi. Sonuç şaşırtıcıydı: Harika fiyatlara alınan makul şirketler, makul fiyata alınan harika şirketlerden daha iyi performans gösterdi.
Macquarie'nin raporunda şu ifadeler yer aldı:
"Bu sonuç, değerinin altında kalan hisselere yönelmenin etkin bir yöntem olduğunu gösteriyor. Eğer tersi olsaydı, fırsat seti çok daha dar olan başka yatırım tarzlarının öne çıkması gerekirdi."
Yani araştırmaya göre, ucuz hisse avına çıkan klasik "değer yatırımcıları"nın eli güçleniyor.
Yine de bu test, Buffett'ın yaklaşımını tamamen çürütmüyor. Çünkü Buffett'ın sözü, sayısal bir formül değil; güvenlik marjı ve uzun vadeli bileşik getiri felsefesinin parçası. Analizin göz ardı ettiği noktalar arasında güçlü marka değeri, yönetim kalitesi ve "batma riski düşük, uzun süreli getiri" arayışı bulunuyor.
Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Charlie Munger'ın, genç Buffett'ı ucuz ama vasat şirketlerden uzaklaştırarak "kaliteli şirketlere makul fiyattan yatırım yapma" anlayışına yönlendirdiği biliniyor. Bugün hâlâ Buffett'ın en çok hatırlanan öğütlerinden biri bu yaklaşım.