Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin 2025’in son çeyreğinde yürürlüğe girmesinin zor olduğunu belirtti. Karakaş, işçi ve işverenin ilave prim yüküne karşı olduğunu, sosyal uzlaşma sağlanmadan adım atılamayacağını vurguladı.
2024-2026 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), 6 Eylül 2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Program kapsamında, Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işveren katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürülerek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) kurulması öngörülmüştü. İlk OVP’de, TES’in 2024 yılının son çeyreğinde hayata geçirilmesi hedeflenmişti. Ancak bu hedefe ulaşılmadan, OVP 5 Eylül 2024 tarihinde revize edildi ve TES’in kuruluşu 2025 yılının son çeyreğine ertelendi.
Bugün köşe yazısında konuya değinen Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, TES’in öngörülen tarihte yürürlüğe girmesinin oldukça zor olduğunu vurguladı.
Karakaş, hükûmetin TES ile temel amacının, tasarruf oranlarını artırarak ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratmak olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerde trilyon dolarlarla ifade edilen emeklilik fonlarının önemli bir ekonomik kaldıraç olduğunu hatırlatan Karakaş, Türkiye’nin düşük tasarruf oranlarının TES gibi yapılarla artırılmasının hedeflendiğini ifade etti.
Orta Vadeli Program’da da bu hedefe paralel olarak, bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemlerinin geliştirileceği ve işveren katkısı ile ikinci basamak bir emeklilik sisteminin oluşturulacağı vurgulanıyor. Ayrıca BES fonlarının yeniden yapılandırılarak daha fazla katma değer üretecek şekilde tasarlanması da planlanıyor.
Ancak sistemin önündeki en büyük engellerden birinin sosyal tarafların yaklaşımı olduğunu söyleyen Karakaş, özellikle işçi ve işveren kesiminin TES’e yönelik ciddi çekinceleri olduğunu aktardı.
İşçi kesiminin kıdem tazminatının fona devredilmesi konusundaki tarihsel tereddütlerini hatırlatan Karakaş, çalışanların çoğunun asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini ve mevcut prim yüküne ek katkı yapacak mali güce sahip olmadığını dile getirdi.
İşverenlerin de TES kapsamında ilave prim ödemeye sıcak bakmadığını belirten Karakaş, SGK ve işsizlik sigortası dahil mevcut %37,75’lik prim yükünün zaten çok yüksek olduğunu savunduklarını kaydetti.
İsa Karakaş, TES’in hayata geçirilmesinde sosyal uzlaşmanın olmazsa olmaz olduğunu, ancak mevcut tabloda böyle bir uzlaşmanın mümkün görünmediğini belirterek şunları söyledi:
“İşçi ve işveren kesimi TES’e sıcak bakmıyor. Hükûmetin de bu tepkilerin farkında olduğu ve uzlaşma olmadan adım atmak istemediği görülüyor. Bu nedenle, TES’in 2025 yılının son çeyreğinde yürürlüğe girmesi hedefi de muhtemelen ertelenecektir. Bu sene de uygulamaya konması bana göre mümkün değil.”
Karakaş’ın açıklamaları, TES’in geleceği açısından kritik bir uyarı niteliği taşıyor.