Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Wall Street son birkaç gündür adeta aynı yerde sayıyor. Ne belirgin bir yükseliş var ne de ciddi bir satış dalgası… Barron’s’un haberine göre yatırımcıların büyük bölümü cuma günü açıklanacak kritik enflasyon verisine kilitlenmiş durumda.
S&P 500, ekim sonunda 6.890 puanla zirveyi görmüş, bir ay içinde de yüzde 5 gerileyerek 6.538’e kadar inmişti. Endeks, salı günü yeniden rekor seviyeye yaklaşınca “piyasa yönünü bulamıyor” yorumları da güçlendi.
Bu dalgalı seyrin arkasında iki büyük soru işareti var: Büyük teknoloji şirketlerinin yapay zekâ yarışında veri merkezlerine aşırı yatırımlar yapması ve ABD ekonomisine dair belirsizlikler…
Hükümet kapanması yüzünden bazı ekonomik verilerin açıklanamamış olması hâlâ etkisini hissettiriyor. Ekonominin yavaşladığı, enflasyonun ise Fed’in istediği seviyenin üzerinde seyrettiği düşünülürse, “Fed faizleri ne zaman indirecek?” sorusu borsalarda havada asılı duruyor.

DAR BANTTA GİDİP GELEN BİR PİYASA
Son haftalarda borsada ilginç bir tablo var. Fiyatlar biraz yükseliyor, ardından yatırımcılar endişeye kapılıp satış yapıyor. Fiyatlar düştüğünde ise bu kez alıcılar devreye giriyor. Çünkü Fed’in daha güvercin bir tutum benimsemesi hâlinde, şirket kârlılıklarının artabileceği beklentisi hâlâ masada. Yani açıkçası herkes aynı şeyi bekliyor; Cuma günü açıklanacak PCE verisini. Bu veri, dengeleri tamamen değiştirebilir.
KRİTİK PCE ÖNCESİ BÜYÜK TEDİRGİNLİK
Fed’in en çok dikkate aldığı göstergelerden biri olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, eylül sonundan beri açıklanmamıştı. En son ağustosta yıllık artış %2,7 olarak kaydedilmişti.
O günden bu yana piyasalar adeta “tahminlerle” idare ediyor. Şimdi herkesin gözü cuma gününde. Ekonomistler şimdilik %2,8’lik bir artış bekliyor. Bu rakam Fed’in %2’lik hedefinin üstünde olsa da, şirketlerin maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmaya devam ettiği bir gerçek. Dolayısıyla %2,8 bile “kötü değil” şeklinde yorumlanabilir.
Ama beklenenden düşük bir rakam gelirse? O zaman işler hızla değişebilir. Tahvil faizlerinin düşmesi, hisse senetlerinin ise sert biçimde yükselmesi şaşırtıcı olmayacak.
CME Group verileri, aralıkta bir faiz indirimi olasılığının şimdiden %87 olarak fiyatlandığını gösteriyor. PCE enflasyonunda belirgin bir düşüş görülürse bu ihtimal %100’e dayanabilir.
Tersi olursa o zaman hisse senetleri için zor bir gün kapıda demektir.

'YA HEP YA HİÇ' GÜNÜ
RBC’nin analizine göre, 2020 ortasından bu yana S&P 500, yatırımcılar daha fazla faiz indirimi beklediğinde yükseldi; beklentiler azaldığında ise değer kaybetti. Bu yüzden cuma günü adeta “ya hep ya hiç” günü olarak görülüyor.
Üstelik bazı hisseler için risk daha da yüksek.
FAİZE EN DUYARLI SEKTÖRLER YENİDEN SAHNEDE
Konut hisseleri bunların başında geliyor. iShares ABD Ev İnşaat Sektörü ETF’si, eylülde 117 dolarla zirveyi görmüş, kasımda ise faizlerin yükselmesiyle 93 dolara kadar inmişti. Sonrasında faiz indirimi beklentilerinin canlanması sayesinde 103 dolara kadar toparlandı.
PCE verisi yüksek gelirse fonun yeniden gerilemesi kuvvetle muhtemel. Ama daha ılımlı bir veri gelirse, tekrar zirve seviyelerine doğru koşabilir.
Aynı durum yarıiletken hisseleri için de geçerli. Nvidia’nın da yer aldığı VanEck Yarıiletken ETF, ekimde 368 dolarla rekor kırmış, kasımda 325 dolara gerilemişti. Şu anda 354 dolar civarında seyrediyor.
Bu hisselerin oynaklığı bir süredir zaten piyasanın üzerinde. Yapay zekâ devlerinin veri merkezi yatırımları büyük ölçüde borçlanma maliyetlerine bağlı olduğu için, faizlerde yaşanacak en küçük değişiklik bile çip hisselerinde ciddi hareket yaratabilir.