Çalışma hayatında belli iş kollarındaki zorluklar, riskler ve bedensel ya da ruhsal yıpratıcı etkenler nedeniyle bazı kişilere daha erken emeklilik veya ek prim gibi avantajlar tanınır. “Yıpranma hakkı nedir” diye sorulduğunda, bu hakkın zorlu veya tehlikeli şartlarda çalışanların emeklilik süreçlerini kolaylaştıran bir düzenleme olduğunu söylemek mümkün. “Yıpranma hakkı kimleri kapsıyor” sorusunun yanıtı, ilgili yasal mevzuatta belirlenmiş meslek gruplarını içerir.
Toplumda “fiilî hizmet süresi zammı” olarak da anılan yıpranma hakkı, çalışanların zorlu ortamlarda uğradığı fiziksel ve ruhsal aşınmayı göz önünde bulundurur. Bu açıdan bakıldığında, tehlikeli kimyasalların kullanıldığı, radyasyona maruz kalınan veya yüksek stres altında yürütülen meslek gruplarının önemi daha da belirginleşir. Kişi, normalde çalışması gereken süreden daha kısa bir zaman diliminde emekli olma imkânına sahip olabilir. Bununla birlikte, erken emeklilik veya ek prim kazanma süreci otomatik ilerlemeyebilir; çoğu zaman kuruma bildirimde bulunmak, yıpranma payı kapsamına girdiğini belgelemek ve belirli kanunî şartları yerine getirmek gerekir. Üstelik her meslek için eklenen fiilî hizmet süresi aynı değildir. Bazı iş kollarında her çalışma yılı için 60 gün eklenirken, diğerlerinde 90 gün veya farklı süreler söz konusu olabilir.
Yıpranma hakkı, özellikle fiziksel veya zihinsel açıdan yorucu ve riskli koşullarda görev yapanların, normal çalışma düzenine kıyasla daha avantajlı emeklilik koşullarına kavuşmasını amaçlar. Kişinin uğradığı yıpranma, çalıştığı işin tehlike düzeyiyle doğru orantılıdır. Nitekim bazı sağlık personeli, radyasyon teknisyenleri, polis ve asker gibi güvenlik görevlileri bu düzende öne çıkar. Buradaki temel motivasyon, çalışanın uzun vadede sağlık sorunları veya tükenmişlik yaşamaması ve emeğinin karşılığını daha erken alabilmesidir. Bu sistemde önemli olan, ilgili meslek grubuna dair kanunlarda o işin “yıpratıcı” olarak tanımlanıp tanımlanmadığıdır. Eğer mesleğiniz bu tanım kapsamına giriyorsa, aldığınız her yıl hizmet için ek günler kazanmanız mümkündür.
Bu hakkın kimleri kapsadığı, büyük ölçüde yasal düzenlemelerle belirlenir. Sağlık sektöründe görev yapanlar; maden ocaklarında çalışanlar; polis, asker ve jandarma gibi güvenlik kuvvetleri; gazetecilik alanında basın kartına sahip kişiler gibi gruplar genellikle yıpranma payından yararlanır. Kimi zaman, itfaiyeciler veya deniz taşımacılığı alanında çalışanlar da düzenlemeler kapsamına alınabilir. Risk seviyesi yüksek işlerle ilgili liste belirli dönemlerde güncellenebilir. Böylece, çalışma hayatındaki dönüşümler ya da teknolojik gelişmelerle birlikte ortaya çıkan yeni meslekler de yıpranma hakkı zammından yararlanabilecek konuma gelebilir.
Yıpranma payına dâhil olabilmek için belirli sürelerle o mesleği icra etmek veya işin özel koşullarına maruz kalmak gerekebilir. Örneğin, radyasyonla ilgili alanlarda yalnızca belli bir kısmında çalışanlar sınırlı bir yıpranma hakkı elde edebilir. Aynı şekilde gazetecilikte de basın kartının olup olmadığı ya da sigorta girişinin hangi branşta yapıldığı önem taşıyabilir. Dolayısıyla, hem resmî kurumlara doğru beyan yapılması hem de kanunların yakından takip edilmesi gerekir.