İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarının perde arkası ve önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeleri Tgrthaber.com’a değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Yeliz Albayrak; Türkiye’nin uzun yıllardır çaba verdiği Suriye’de toprak bütünlüğü henüz yeni kurulmuşken İsrail’in bu adımları Suriye’de yeniden gruplaşmayı ve silahlı yapıların artmasını getirir. Ve Şam demek Türkiye demektir’ diyerek çok çarpıcı mesajlar verdi.
İsrail'in açtığı koridordan Dürzilerin Suriye'ye sızmaya başladığını belirten Yeliz Albayrak; İsrail'in amacının Dürziler üzerinden bir hakimiyet alanı oluşturmak ve federal bir yapı kurarak merkezi Şam hükümetini zayıflatmak olduğunu ifade etti.
İsrail, Şam merkezli bir orduyu istemiyor ve parçalı bir Suriye yapısını destekliyor. Bu strateji, bölgedeki aşiretler ve diğer gruplar aracılığıyla da güçlendiriliyor. İsrail’in nihai hedefi Şam’ı ele geçirmek olmasa da, kontrol ettiği alanları sağlamlaştırmak ve etki alanını genişletmek için Dürzileri kullanıyor.
Türkiye'nin yaşanan gelişmeler sonrasında nasıl bir tutum sergileyeceği en fazla merak edilen konuların başında geliyor. İsrail'in genişleme politikası ve bu yöndeki adımlarının Türkiye'ye de ulaşması ihtimali değerlendiriliyor, ancak bu kısa vadede söz konusu olamaz.
Türkiye, Suriye'deki gelişmeler sonrasında diplomatik yolları tercih ederek durumu kontrol altına alacaktır.
İran’a yönelik yeni bir İsrail saldırısının, bölgedeki çatışmayı Türkiye’nin sınırlarına taşıyabileceği ihtimali de var. ABD’nin ise İsrail’in politikalarını dolaylı olarak desteklediği, ancak doğrudan bir çatışmaya girmekten kaçındığı gözüküyor.
ABD’nin SDG gibi gruplara desteği devam ederken, İsrail de bu terör gruplarıyla olan bağlantılarını koparmak istemiyor.
Türkiye’nin, Suriye’deki durumu kontrol altında tutmak için hem ABD hem de Şam hükümetiyle görüşmeler yapacağı, ancak yüksek perdeden bir çatışmaya girmekten kaçınacağını düşünüyorum. İsrail’in hava sahasındaki hareket hakimiyeti ve bölgedeki sevkiyatları, durumu karmaşıklaştırıyor.
Türkiye’nin, bölgedeki çatışmaların yayılmasını önlemek için diplomasiye ağırlık vereceği, ancak uzun vadede bölgenin durumuna göre daha ağır ve sert adımlar atabilir. Orta Doğu'da yaşanacak gelişmeler de Türkiye başrol rolünde olacaktır.