Meclis'e sunulan, içinde zeytinliklerle ilgili düzenlemeleri de içeren kanunla amaçlananın ormanların madenciliğe açılması ve "Enerji sömürgesi haline gelmiş bir Türkiye" olduğu iddiaları ortaya atıldı. Söz konusu iddiayla ilgili Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden açıklama geldi.
Meclis'te görüşülmeden önce günlerdir tartışılan ve kapsamında zeytinliklerle ilgili düzenlemeyi de barındıran kanun teklifiyle ilgili çok konuşulacak bir iddia ortaya atıldı.
İddiada iktidarın, Türkiye'yi enerji sömürgesi yapmak istediği görüşü benimsendi. Konunun haberleşmesi üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden açıklama yapıldı.
Açıklamada "TBMM'ye sunulan bir Kanun Teklifi hakkında bir gazetede 'Sömürge madencilerinin taşeronu AK Parti’li vekillere: Bu topraklar emperyalistlere peşkeş çekilemez' başlığıyla yer alan yayın dezenformasyon içermektedir." denildi.
Merkezin açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
'Ormanlar, zeytinlikler, meralar ve sit alanları madenciliğe açılıyor' iddiası yalandır. Teklifte sit alanları, korunan bölgeler veya kıyılar gibi alanların madenciliğe açılmasına yönelik hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.
Zeytinlikler için sınırlı düzenleme ise sadece kamu yararı kapsamında ve belirli şartlarla (ağaç taşıma/eşdeğer dikim) mümkündür. Meralar ise yalnızca kamu yatırımı niteliğindeki enerji projeleri için geçici ve Valilik onaylı tahsis edilebilecek ve mera vasfı kaldırılmayacaktır.
'Anadolu'nun zenginlikleri uluslararası şirketlere peşkeş çekiliyor, Türkiye, emperyalistlerin taşeronu haline getiriliyor' iddiası ise dezenformasyondur. Teklif, uluslararası şirketlere ayrıcalık tanımamakta, aksine stratejik ve kritik madenlerde kamu denetimini artırmayı ve yerli sanayiyi güçlendirmeyi hedeflemektedir.
'Kritik ve stratejik madenlerin' belirlenmesi ve yönetimi, ulusal güvenlik, yerli teknoloji ve tedarik zinciri bağımsızlığı amaçlıdır. Bu düzenlemeler, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltarak kendi çıkarlarını ön plana çıkarmasını sağlayacak stratejik bir adımdır. Burada uluslararası şirketlere özel ayrıcalık tanıyan bir hüküm yoktur. Vatandaşlarımızın, kamuoyunu yanıltıcı nitelikte yayınlara karşı dikkatli olmaları, doğru bilgi için resmi kaynaklara başvurmaları önem taşımaktadır."