Sosyal medya onun hayatını bir peri masalına dönüştürdü ama o masal aynı platformda kâbusa dönüştü

GİRİŞ:
2025-04-15
saat ikonu 16:24
|
GÜNCELLEME:
2025-04-15
saat ikonu 16:30

Dilan Polat, güzellik merkezi açtıktan sonra Instagram ve TikTok’ta yoğun paylaşımlar yaparak kısa sürede tanındı. Takipçilerin ve yorumcuların baskısıyla, lüks yaşamın kaynağı sorgulanmaya başlandı. 7 milyona yakın takipçisi olan Dilan Polat, kara para aklama suçundan 8 ay cezaevinde kaldı.

Cezaevinden çıktıktan sonra da paylaşımlarına devam eden hatta ve hatta takipçi sayısı artan Dilan Polat, tuhaf denilebilecek paylaşımları nedeniyle yeni bir soruşturma başlatılmasına sebep oldu.
Takipçilerinin şikayetleri üzerine, Dilan Polat ve eşi Engin Polat, haklarında yürütülen "uyuşturucu madde kullanımı" iddiaları kapsamında Adli Tıp Kurumu'na giderek saç örneği verdiler. Bu işlem, uyuşturucu madde kullanımının tespiti amacıyla yapıldı.

Söz konusu soruşturma, çiftin sosyal medyada paylaştığı bir video üzerine başlatıldı. Adli Tıp Kurumu'na verilen saç örneklerinin sonuçlarına göre; Dilan Polat ve Engin Polat’ın uyuşturucu kullanmadığı tespit edildi.
SOSYAL MEDYA ÇÜRÜMEYİ SAĞLADI
Dilan Polat’ın yaşadığı durum aslında sosyal medyada algının gerçeğin önüne geçtiğini çok net gösteriyor.
Dilan Polat’ın sosyal medya paylaşımlarındaki tuhaflık, “uyuşturucu kullanıyor” iddiasını da beraberinde getirdi. Sosyal medya kişiler üzerinde nasıl etkili ki uyuşturucunun etkisinde olduğu zannedildi. Çünkü hareketin görsel dili, uyuşturucu kullanımını çağrıştırıyordu. Görsellik artık o kadar güçlü ki ve ulaşılabilir ki, bir hareketin anlamı gerçekte ne olursa olsun, algı her şeyi belirleyebiliyor.
İnsanlar sosyal medyada attığı her adımı düşünmeden paylaşırsa, bu paylaşımlar bir gün delil gibi karşısına çıkabilir. Görsellik artık o kadar güçlü ki, bir hareketin anlamı gerçekte ne olursa olsun, algı her şeyi belirleyebiliyor.
İstersen bunu da içeren, “algı yönetimi” ya da “gerçek ile görünüşün savaşı” temalı bir yazıya dönüştürebiliriz. Çok güncel ve derin bir konu aslında. Sosyal medyanın en büyük olumsuz etkilerinden biri ise bağımlılık. Bildirimler, beğeniler ve yorumlar dopamin salgılatıyor, bu da sosyal medya kullanımını ödül odaklı bir alışkanlığa dönüştürüyor.