Son yıllarda insanları en çok yoran sorunlardan biri de iletişimdir. İletişim sorunları artıkça insanlar arasındaki problemlerde çoğalmaya başlıyor. Psikolojik ve sosyolojik verilerde de iletişim geleceğin en büyük hastalığı olacağı ortaya çıkarıldı. Özellikle sosyal medyanın insanda neden olduğu asosyallik kişilerin kendini ifade etme gücünü de azalttı.
Modern yaşamın hızında insanlar birbirine zaman ayırmaz hale geldi. Telefonlar elimizde ama yüz yüze bakışlarımız yorgun. Sosyal medya, bir iletişim alanı gibi görünse de çoğu zaman sadece kendi sesimizi yankıladığımız dijital bir boşluk. Gerçek duyguların yerini emoji’ler, gerçek konuşmaların yerini yüzeysel yorumlar aldı.
Giderek birbirini gören ama anlamayan kitlesel bir toplum haline geldik. İfade etme gücümüzü insanlarla oturup konuşmak yerine sosyal medyada gördüğümüz sözlerle ifade ediyoruz. Sosyal medyada gördüğümüz kadarıyla insanların hayatlarını yorumluyoruz. Dinlemekten uzaklaşıp aklımızda ya cevap tasarlıyoruz ya da konudan ayrılıp tamamen iletişimi bitirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden de sağlıklı ilişkiler geliştiremiyoruz. Bu aile içinde de kopmalara neden oldu. Ayrıca arkadaşlık ve ikili ilişkileri de olumsuz etkilemeye başladı.
Peki çözümü nasıl bulacağız? Öncelikle yeniden empati sistemini geliştirip insanları dinlemek anlamakla başlayacağız. Göz teması kuracağız. Göz teması gerçek duyguları ortaya çıkararak iletişim sistemini duyusal boyutta geliştiren en güçlü metottur.