Ölümün ekonomisi ve matematiği

GİRİŞ:
2025-04-12
saat ikonu 11:26
|
GÜNCELLEME:
2025-04-12
saat ikonu 11:26

Bu hafta ne yazsam ne sunsam size diye düşünürken aslında ekonomi adına son derece hareketli bir hafta geçirdik. Elimde malzeme çoktu. Ancak bu hafta tek gerçeğim vardı. Ölümün matematiği.

Ölüm garip bir denklem. Hayattayken eksik olduğun her şey, öldüğünde fazlalaşıyor. Hiç görüşmezdik ama çok severdim, bir kere karşılaştık ama ışığı çok başkaydı vs vs.

Hayatın en soğuk bilançosu ölüm. Bir gün herkesin hesabı kapanıyor. Ne kadar biriktirirsen biriktir sonunda toplam varlık 'sıfır.' Ama yaşarken değerini piyasa belirlemiyor, öldüğünde aniden herkesin gözünde yüksek potansiyelli bir hisse oluyorsun. Hayattayken lafını esirgeyenler, öldüğünde seni manevi sermaye diye anlatıyor. İnsan, nefes alırken bu kadar kıymetli olmayı başaramıyor da, sustuğu anda herkesin vicdanına dokunuyor. Hayattayken kimsenin uğramadığı profiline, ölümünden sonra şiirler yazılıyor.

Matematik açısından da ölüm ilginç bir eşitlik aslında. Hayat – sen= Geriye kalanların vicdan muhasebesi. Bir kişi eksiliyor ama o eksilmeden sonra herkesin hayatında bir şeyler artıyor. Suçluluk, özlem, pişmanlık gibi. Hiçbir denklem bu kadar sessiz ama bu kadar sarsıcı olamaz. Yaşarken kurulmamış cümleler, sorulmamış 'Nasılsınlar' ölümle birer faiz gibi büyüyüp geri dönüyor herkese.

Her grafik bir gün aşağı döner, ama seni unutanların sayısı zamanla artar. Ölüm, yaşam tablosundaki en son kırmızı kalem.