Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede örgütün gizli toplantılar yaptığı ve konusunun operasyon olduğu, örgütün içerisindeki üst düzey gruba nasıl ifade vereceklerini, gözaltı süreçlerini, olası senaryoları anlatarak ortak ifade vermeleri şeklinde örgütlemeye çalıştığı" ifadelerine yer verildi. Hazırlanan iddianame değerlendirilmek üzere İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ve Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu'na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun örgütün kurucusu ve lideri olarak belirtilirken, şüpheliler Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ‘örgüt yöneticisi' olarak aktarıldı. İddianamede İmamoğlu'nun ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 12 kez ‘rüşvet', 7 kez ‘suç gelirlerinin aklanması', 2 kez ‘kişisel verilerin kaydedilmesi', 2 kez ‘kişisel verileri ele geçirme veya yayma', 4 kez ‘suç delillerini gizleme', ‘haberleşmenin engellenmesi', ‘kamu malına zarar verme', 47 kez ‘rüşvet alma', ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma', 9 kez ‘irtikap', 46 kez ‘kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık', 4 kez ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama', 70 kez ‘ihaleye fesat karıştırma', ‘çevrenin kasten kirletilmesi', ‘Vergi Usul Kanunu'na muhalefet', ‘Orman Kanunu'na muhalefet' ve ‘Maden Kanunu'na muhalefet' suçlarından toplamda 2 bin 430 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Öte yandan hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun mensubu olduğu siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amacını taşıdığı anlaşılan "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" kapsamındaki örgüt mensupları ile bağlantılı şahısların eylemlerini konu alan iddianamenin 7 bölümden oluştuğu aktarıldı.
Örgütün gizliliği konusunda iddianamede değerlendirmeler yapıldı. İddianamede şüpheli Servet Yıldırım'ın "Operasyon yapılmadan yaklaşık 1 hafta önce Avukat Mehmet Pehlivan beni arayarak ‘seni ifadeye çağırabilirler, senden dik durmanı istiyorum, bunu ailene ve çocukların için yapacaksın benim için değil' şeklinde tehditvari bir konuşma gerçekleştirmiştir" dediği belirtildi.

Örgütün gizli toplantılar yaptığı belirtilen iddianamede "Bu toplantıların operasyondan önce olduğu ve toplantıların konusunun söz konusu operasyon olduğu, örgütün içerisindeki üst düzey gruba nasıl ifade vereceklerini, gözaltı süreçlerini, olası senaryoları anlatarak örgüt içerisinde üst düzey grubu ortak ifade vermeleri şeklinde örgütlemeye çalıştığı, ilerleyen aşamalarda ise tutuklu bulunan şahıslara baskılar yapılarak örgüt hakkında bildiklerini anlatmalarının engellenmeye çalışıldığı" ifade edildi. Bu şekilde örgütün deşifre olmasının engellenmeye çalışıldığı iddianamede aktarıldı.
Soruşturma için 130-140 avukatın finanse edildiği iddianamede belirtilerek "Bu avukatların soruşturma dosyasında ismi geçen İBB bürokratlarıyla ilgileneceğini, kendi içlerinde avukatların kimlerin ifadelerine gireceğine kadar hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu hususlar kapsamında da avukatlar aracılığı ile soruşturma dosyası kapsamında gözaltına alınacak/alınan şahısların ifadelerine etki edilmeye çalışıldığı, örgütü ifşa edecek bilgilerin ifadelerde geçmemesinin sağlanmasını amaçlandığı" cümleleri aktarıldı.