Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
CHP'nin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu 22 Kasım akşamı partisinin yolsuzluk ve rüşvetle anılmasıyla ilgili ses getirecek bir video paylaşım yaparak bu duruma tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu ayrıca CHP'nin Terörsüz Türkiye sürecindeki tavrını da eleştirerek ABD ve İsrail uyarısında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sonrası pek çok CHP'li isim sosyal medya üzerinden adeta bir linç kampanyası yürüterek "İhraç edilsin" söylemini yaydı.
Konuyla ilgili TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik'e konuşan Kılıçdaroğlu, hem son açıklamasını neden yaptığını hem de partisinin Terörsüz Türkiye sürecindeki tavrını değerlendirdiği kritik cümleler kurdu. İşte Kılıçdaroğlu'nun Atik'e yaptığı açıklamalar:
"Çektiğim videodan sonra karşı karşıya kaldığım linç kampanyasına bir türlü anlam veremiyorum. Ben tüccar, müteahhit, iş adamı değilim. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra uzun yıllar bürokraside görev yaptım.

Devletin işleyişini, iç yapısını çok iyi bilen birisiyim. Binlerce memura amirlik yaptım, büyük bütçeler yönettim ama adım hiçbir zaman şaibeye, yolsuzluğa bulaşmadı. 76 yıllık ömrüm boyunca akçeli işlere karışmadım, çoluğumu çocuğumu da bu işlere bulaştırmadım. Sadece benim değil, CHP'nin kurumsal kimliği de yolsuzluklarla anılamaz. Bu beni çok rahatsız ediyor.
CHP'nin yolsuzluklarla anılmaması gerektiğini söylememden daha doğal ne olabilir? Ne deseydim? İddialar, iddianameler ortada. Ne söylememi bekliyorlar? Bu arkadaşlar rüşvetlerle anılabilirler, burada bir sorun yok mu demeliydim?
Genel Başkanlık dönemimde yolsuzlukla ilgili bana ulaşan iddia olduğunda hepsiyle ilgili gereken işlemi yaptım. Eskişehir, İzmir, Bilecik, Menemen, Ataşehir, Beşiktaş belediye başkanları. Bu isimlerle ilgili komisyon görevlendirdim. Bu arkadaşların töhmet altında kalmalarını istemedim, yargıya gidip aklanmalarını istedim. Bu arkadaşlar ben genel başkanken tek tek yargıya gittiler ve aklanıp geri geldiler.
Bugün de hakkında suçlamalar bulunan belediye başkanlarımızın hukuk ve kamuoyu önünde temize çıkmalarını temenni ediyorum.

Bundan niye rahatsız oldular anlamadım. Asıl olan partimizdir, geleneğimizdir, misyonumuzdur. CHP yolsuzluk iddialarına kalkan edilecek parti değildir. CHP yolsuzluklarla anılamaz.
Türkiye Suriye’yi başka egemen güçlere bırakamaz. Konuşmamda altını çizdiğim konu, devletimizin Orta Doğu bölgesinde karşı karşıya kaldığı bertaraf edilmesi gereken tehlike İsrail ve ABD tehlikesidir. Büyük resmi görmek gerekir. Yürütülen proje devlet projesidir.
Ayrılamaz parçamız ve kardeşimiz olan Kürtlerin İsrail ve ABD’nin Orta Doğu’da bize karşı kullanabileceği unsurlar olmadığını, onların bizim kardeşimiz olduğunun altını çizdim.

CHP’nin kurucu iradeyi üzerinde taşıyan parti olarak devletin menfaatleri ve milletin selameti açısından öncü – istikamet çizici olması gerekir. Odaklanılması gereken asıl konu budur.
Komisyon bu büyük fotoğrafın alt başlığıdır. Benim ve toplumun CHP’den beklentisi bu sorunun çözümünde siyaset üretmesidir."