Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı'nda iç ve dış meseleler ile "Terörsüz Türkiye" gündemi ele alındı. Erdoğan, Gazze'deki ateşkes mutabakatını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek takibini sürdüreceklerini vurguladı. Nükleer yatırımların süreceğini, Akkuyu'da yakın zamanda ilk elektriğin üretileceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yürütmede Kabine üyelerimiz ve bürokratlarımızla ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. Adaletin tecellisi için gayret gösteriyoruz. Devletin bütün organları mesuliyet sahası içerisinde görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. 4 Ekim tarihi bizim için bir başka önemli ve kritik gün oldu. İsrail'in işgal ve soykırımına tepki olarak yola çıkan Sumud Filosu'na güçlü destek verdik.
4 ülkeyle doğal gaz ithalat ve ihracatımız var. Akkuyu Nükleer Santrali'nde ilk elektriği çok yakın zamanda üreteceğiz. Akkuyu dışında başka projelerimiz de bulunuyor. Nükleer yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Enerji politikamızın bir diğer önceliği sahip olduğumuz madenlerin katma değerli şekilde uluslararası pazarlara sunulmasıdır.
Özellikle nadir toprak elementi birçok alanda önemli rol oynuyor. Eskişehir'de sahalarda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementi başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Bu saha dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır.
17 nadir toprak elementinin 10'unun bulunduğu Beylikova sahasında yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor. Nadir toprak elementinde dünyanın en büyük beş üreticisinden biri olmak istiyoruz. Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi söz konusu değildir. Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir. Milletim bize güvensin Allah'ın iziyle biz bu güveni boşa çıkartmayacağız. Türkiye dış politikasındaki barıştan adaletten aktif tutumuyla günden güne vazgeçilmez bir oyuncu oluyor. Batı'yı takip eden değil Batı'nın takip ettiği örnek aldığı bir konumdayız."
Suriyeli mazlumları, zalimlerin ve terör örgütlerinin insafına bırakmadık. Tarihin doğru tarafında duran biz olduk. Zaman lümpen ırkçıları, oy avcılığı yapanları değil bizi haklı çıkardı. Türk milleti komşuluk sınavını başarıyla verdi. Suriye'de istikrar kökleştikçe inşallah her şey çok daha iyi olacak. Sadece Suriye'de değil Gazze'de de Türkiye adaletin safında yer almıştır.
Gazze'nin vatanlarını savunan evlatlarına terörist iftirası asla atmadık. İnandığımız neyse kalbimizden geçen neyse kimseden çekinmeden onu cesaretle haykırdık. Katıldığımız tüm toplantılarda Gazze'yi ve Filistin davasını korkusuzca savunduk. Bir süredir çok farklı kanallardan yürüttüğümüz diplomasinin de faydasıyla Gazze'de varılan ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz.
Gazze'de kırılgan da olsa bir güven iklimi oluştu. Gazzeli kardeşlerimiz zorla çıkarıldığı yerlere insan seli olup akıyor. 68 bin şehidi toprağa vermenin acısını yüreği yanık analar babalar bilir. Enkazdan çıkan eşyanın anlamını en iyi her şeyi kaybetmiş o kardeşlerimiz bilir. Biz sadece empati kurabiliriz. Sadece onları anlamaya çalışabiliriz.
Gazzeli mazlumların yükünü azaltan her çaba bizim için değerlidir. Bunu 'sadece ateşkes' imzaladılar diyerek bunu küçümsemek kimsenin hakkı değildir. İsrail'in verdiği sözleri tutmama konusundaki bozuk sicilinin farkındayız. Buna rağmen ümitvarlar. Biz de bir daha eski soykırım günlerine dönülmemesi için mevcut tüm baskı unsurlarını devrede tutuyoruz. Mısır'da yapılan zirve bu açıdan çok önemliydi. Orada imzacı dört ülkenin lideri ile diğer ülkelerin lideri olarak bölgemizde istikrara giden yolda kıymetli bir adım attık. Ateşkes mutabakatının uygulanmasının yakından takipçisi olacağız. 400 yardım tırı Gazze'ye giriş için bekliyor. Bunun devamı da gelecek. İnşallah kış gelmeden yardımlarımıza devam edeceğiz. Bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele devam edecek."