Türk Dil Kurumu, Türkçeyi merkeze alan yapay zekâlar için büyük dil modeli geliştiriyor. Hedef, 1 milyon kelimelik kapsamlı bir sözlük ve bütün bilim dallarını kapsayan dev bir derlem oluşturmak.
Türk Dil Kurumu (TDK), yapay zekâ çağında Türkçenin geri planda kalmaması için harekete geçti. TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, kurumun büyük dil modeli ve Ulusal Türkiye Derlemi projeleri üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığını açıkladı. Amaç, Türkçe düşünen ve Türkçe yanıt veren yapay zekâ ürünleri geliştirmek.
Antalya'da düzenlenen "Türk Dünyası Birliği Yolunda Ortak Alfabe Çalıştayı"na katılan Mert, gelişen yapay zekâ teknolojisinin tüm dünya dillerini etkilediğine dikkat çekerek, "Bu alanda geri kalamayız. Şu anda Türkçe yanıt verebilen bazı ürünler var ama yeterli değil. Gerçek bir atılım için büyük dil modeli gerekiyor" dedi.
TDK'nın yürüttüğü çalışmalar kapsamında, mevcut sözlüğün Türkçeyi yeterince temsil edemediğini vurgulayan Mert, hedeflerinin 130 bin civarındaki söz varlığını 1 milyonun üzerine çıkarmak olduğunu belirtti. Yeni sözlük, bilim, kültür, edebiyat ve diğer tüm alanlarda kullanılan Türkçe metinlerden oluşturulacak derleme verisine dayanacak.
"Geçmişte sözlükler daha çok sezgisel yöntemlerle hazırlanıyordu. Biz şimdi yazılım destekli ve kapsamlı bir veriyle çok daha güçlü bir Türkçe sözlüğü oluşturacağız. Bu da doğrudan yapay zekâların dil yeteneklerine yansıyacak" diye konuştu.
Mert, dünya genelinde yapay zekâ ürünlerinin tarafsız olmadığını ve her ülkenin bu teknolojiyi kendi algısını dünyaya yaymak için kullandığını söyledi. Özellikle Filistin meselesi gibi konularda bazı yapay zekâların gerçekleri yansıtmadığını belirten Mert, şöyle devam etti:
"Her yapay zekânın arkasında bir dil ve bilgi birikimi var. Biz de Türkçeyle kendi doğrularımızı, kendi bakış açımızı geliştirmek ve dünyaya sunmak istiyoruz. Bu yüzden dil bilimcilerden yazılımcılara kadar geniş bir ekip bu projenin içinde."
Konuşmasında dilin korunmasına da değinen Mert, özellikle yabancı kelimelerin tabelalarda kontrolsüzce kullanılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. TDK'nın bu konuda kapsamlı bir "Türkçeyi Koruma Kanunu" taslağı hazırladığını belirten Mert, önerilerini Meclis'e sunduklarını ve yasa haline gelmesini beklediklerini söyledi.
Son dönemde evlere giren "airfryer" kelimesini örnek gösteren Mert, "Eğer Türkçeyi koruma yasası yürürlükte olsaydı, bu ürün başka bir Türkçe adla hayatımıza girecekti" dedi.