Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Köpek sahipleri, yemek saatlerinde minik dostlarının o masum "yalvaran bakışlarına" aşinadır. Lezzetli bir biftek parçasından bir dilim peynire kadar hiçbir yiyecek onların burnundan kaçamaz. Ancak uzmanlar, köpeklerin dudaklarını yalamasının her zaman açlık anlamına gelmediğini ve bunun bir endişe kaynağı olabileceğini söylüyor.
"Köpeğim neden sürekli dudaklarını yalıyor" sorusuna Bubblegum Search adlı İngiliz evcil hayvan pazarlama ajansından Matt Cayless cevap verdi. İnsanların genellikle dudak yalamayı köpeğinin aç olduğuna veya dişlerine bir yemek parçası sıkıştığına yorduğunu belirten Cayless, bunun her zaman doğru olmadığını ve hayvanın stresli olduğuna işaret edebileceğini söyledi.

Hayvan davranış bilimcileri, dudak yalamanın köpeklerin huzursuzluklarını iletmenin en açık yollarından biri olduğunu söylüyor. Bu davranış ise genellikle veterinerde, gürültülü ortamlarda veya yabancılarla tanışırken görülüyor. Dogs Trust'a göre, köpeklerin yemek veya içmekten sonra dudaklarını yalaması normaldir.
Ek olarak aşırı salya akıtma da dudak yalamaya neden olsa da mide bulantısı veya ağrı belirtisi anlamına da gelebilir. Uzmanlar, "Dudaklarını yalamak bazen stres veya anksiyeteye tepki olarak ağız kuruluğu belirtisi olabilir. Bu durumu fark ettiğinizde köpeğinize ihtiyacı olan alanı verin. Endişeleniyorsanız veterinere gösterebilirsiniz" değerlendirmesinde bulundu.

PetMD uzmanları, köpeğinizin güneş altında çok fazla oyun oynadıysa susuzluktan dolayı normalden daha fazla dudaklarını yalayabileceği konusunda uyardı. Ciddi vakalarda bu durum dehidrasyon durumuna işaret edebilir. Uzmanlara göre köpekler yataklarında rahatlarken ve uykuya dalarken ağızlarını şapırdatıp dudaklarını yalıyorlarsa kendilerini yatıştırmaya çalışıyor olabilirler.
Uzmanlar, gergin köpekleri mutlu etmek için yumuşak bir sesle konuşmayı ve üzerlerine doğru eğilmekten kaçınmayı öneriyor. Ayrıca, stresli durumlarda onlara alan tanımayı ve güvenlerini artırmak için tanıdık rutinlere sadık kalmayı tavsiye ediyorlar.
