Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Rönesans'tan atanan ve yaklaşık 3,5 haftadır siyasi partilerle müzakereler yürüten Sebastien Lecornu, yeni hükümeti kurmasının ardından Macron'a istifasını sundu. Élysée Sarayı, Macron'un istifayı kabul ettiğini duyurdu.
Meclise bile ayak basmadan istifasını sunan ilk başbakan olarak tarihe geçen Lecornu, yeni hükümette pek de değişiklik yapmaması nedeniyle eleştirilere maruz kaldı.

Beşinci Cumhuriyet tarihinin en kısa süre görevde kalan başbakanı olan Lecornu, istifasının ardından Başbakanlık binasının bahçesinde basın açıklaması yaptı. Konuşmasına "Basın aracılığıyla Fransızlara birkaç spontane sözle hitap etmekten memnunum" diyerek başladı.
"Başbakan olmak zorlu bir görevdir. Ama koşullar sağlanmadığında başbakanlık yapılamaz" diyen Lecornu, "Son üç haftamı, Meclis'te hem devletin hem de Sosyal Güvenlik'in bütçelerini geçirecek çoğunluğu ve uzlaşmayı kurmaya adadım. İşveren örgütleriyle, sendikalarla ve siyasi partilerle görüştüm; 2027'ye ertelenemeyecek ekonomik ve sosyal dosyalar için şimdi atılması gereken adımların zeminini aradım" ifadelerini kullandı.

Kabinesini kurduktan saatler sonra istifa eden Lecornu, güvenlik, alım gücü, Yeni Kaledonya ve uluslararası bağlamın zor olduğu bir dönemde ordunun gündemde öncelikli konular olduğunu söyledi. İşveren ve sendikalarla da yaptığı görüşmelere değinen Lecornu, zaman zaman 20 yılı aşan çözülememiş konularda somut çözümler üzerinde ilerlemeye çalıştığını sözlerine ekleyerek, "İşsizlik sigortası ve sosyal güvenliğin finansmanı da buna dahil" dedi.
Siyasi partilerle yapılan istişareler sonucu işsizlik sigortası, vergi adaleti, emeklilik konularında kırmızı çizgi kabul edilen noktalarda iyileştirme olduğunu belirten Lecornu, "Biz her adım attıkça o çizgiler daha geri çekiliyordu" dedi.

Tartışmalı yasama sürecine dair duruşunu netleştiren Lecornu, "Parlamentonun her zaman son sözü söylemesi gerekir. 49.3 çoğunluğu disipline etmenin bir yoludur; tartışmaların sonuna kadar gitmeyeceği izlenimini vermenin anlamı yoktur" dedi.
Lecornu, bu sabah itibarıyla görevini sürdürmenin "artık mümkün olmadığını" dile getirerek, 49.3 maddesinin hükümet çoğunluğunu hizaya sokan bir araç olduğunu vurguladı. Lecornu, "Madem bunu kullanmıyoruz, tartışmalar nasıl olsa kesilecek diye bir bahane yok. Meclis, metni sonuna kadar tartışmalı. Ayrıca, partiler sanki hepsi mutlak çoğunluğa sahipmiş gibi davranıyor. Uzlaşmaya hazırım ama her parti diğerinin programının tamamını istiyor. Geniş koalisyon yok; uzlaşma teslimiyet değildir" ifadelerini kullandı.
Sebastien Lecornu, "Başaracağız demiştim. Önemli olan, bazı şeylerin 2027’den önce yapılabileceğini kabullenerek genel çıkarın gerektirdiklerini yapmak. Her zaman partinizden önce ülkenizi tercih etmelisiniz" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından 9 Eylül'de başbakan atanan Lecornu, 3,5 haftadır siyasilerle devam eden müzakerelerinin ardından dün akşam saatlerinde yeni hükümeti kurdu.
Lecornu hükümetinin eski bakanlardan ve Macron'a yakın isimlerden oluşması tepki çekti.

Avrupa ülkesindeki bu siyasi çıkmaz, bölge endekslerinde kayıplara neden oldu. Analistler, ülkede politik istikrara yönelik endişelerin olduğunu kaydederek, siyasi risklerin canlı kalmasının ve kamu harcamalarına ilişkin endişelerin risk iştahını olumsuz etkilediğini söyledi.
