Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Deprem tehdidi yaşayan gayrimenkul sektöründe hızlı bir kentsel dönüşüm süreci yaşanıyor. Konut almak isteyen vatandaş ise hem kentsel dönüşüm projeleri hem de yeni konut arzını merakla takip ediyor. Peki şehrin tam anlamıyla dönüşümü için yapılabilecekler neler? Dar gelirli ve orta gelirli vatandaşın konut alabilmesi için neler yapılabilir? Şehir Plancısı Hakan Gümüş, Tgrthaber.com Ekonomi Editörü Bengü Sarıkuş’a sektöre ilham olabilecek açıklamalarda bulundu ve sorularımızı cevapladı.
Kentsel dönüşüm projeleri, konut sektörünü ve fiyatları nasıl etkiliyor?
Kentsel Dönüşüm işinde hala doğru yöntemin bulunamadığını ifade eden Gümüş, "Yıllardır her ortamda, her fırsatta da anlatmaya çalışıyoruz. Kentsel dönüşümü metrekare pazarlığından çıkarmazsak asıl potansiyeli bir türlü ortaya çıkaramayacağız. Değer odaklı dönüşüm modeline geçmemiz lazım. Kamu otoritesi de hak sahibi ve müteahhit arasında düzenleyici rolüyle güven unsurunu teşkil etmeli. Bu sayede Dolapdere, Reşitpaşa, Kuştepe gibi merkez aksların yanı başında lokasyon değeri yüksek bölgelerin müteahhit eliyle dönüşümü, merkezi olmayan deprem riskli bölgelerin de kamu eliyle dönüşümü mümkün olur" dedi.
Ciddi bir konut arzı sıkıntısı olduğuna değinen Gümüş, imalat hızının talebi karşılamadığını dolayısıyla merkeze yakın bölgelerde deprem dayanıklı konutta oturma talebinin cevaplanamadığını belirtti ve kentsel dönüşüm işinde yöntem değiştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Faiz oranları ve kredi politikaları, konut sektörünü ve şehir planlamasını nasıl şekillendiriyor?
Son yıllardaki faiz oranlarının mevduatı olan yatırımcıyı gayrimenkule yatırım yapmaktan alıkoyduğunun altını çizen Gümüş, "Bundan 15 yıl evvel beyaz yakalı, iyi eğitimli bir genç konut kredisi kullanarak merkez bölgelere yakın yeni projelerden konut alabiliyordu. Artık alamıyor. Sadece nakdi olana hizmet vermek zorunda kalan müteahhitler de ciddi satış sıkıntısı yaşıyor. Konut kredilerini tekrar oyuna sokmamız gerekiyor" diyerek sektördeki problemlere değindi.
Daha evvel konut kredisi ödeyebilen bütçelerin artık benzer bedelleri özel okul gibi harcamalara ayırmasına dikkat çeken Gümüş, "Bu gelişmelerin deprem dayanıklı kent planlamasına etkisine baktığımızda, sadece rant potansiyeli olan bölgelerin dönüştüğünü görüyoruz. Çünkü müteahhit diğer bölgelerde satış sürecine güvenerek işe giremiyor. Bizim artık mekan kalitemize de kafa yormamız gerekiyor. Yani bu basit bir bina dönüşüm süreci değil sağlıklı, nitelikli mekan üretme süreci. Bu kent, daha geniş yeşil alanları, daha güzel cepheleri, daha iyi planlanmış kaldırımları ve trafik sirkülasyonunu hak ediyor" dedi.
2026 yılında kira fiyatları ve satılık konut fiyatları hakkında bir öngörünüz var mı?
Gayrimenkul geliştiricilerinin ve yatırımcılarının beklentileri biraz 2026 yılının 3. çeyreğine göre ayarladığını hatırlatan Gümüş, "Merkez bölgelerin deprem dayanıklı yeni projelerle dönüşmesi halinde nitelikli konut stoğu artacaktır. Bu da fiyatların daha makul yerlere oturmasını sağlayabilir" dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda mutlaka yöntem değişikliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gümüş, "İstanbul'un barınma sorununun üstüne daha büyük ciddiyetle eğilmek zorundayız. Orta-alt gelir grubuna konut üretmek, hatta konut sahipliği yanında uzun dönemli kiralama modelleri geliştirmek zorundayız. Sadece ehil kadroların, piyasa aktörleriyle koordineli çalışması gerekir. O zaman 2026 ve sonrası için çok daha umutvar olabiliriz. Ben bu memleketin kendini iyileştirme potansiyeline her zaman güvendim. Umarım, bu söylediklerimiz gerçekleşir" diyerek sözlerini noktaladı.