Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, yarı zamanlı çalışmanın yıllardır beklenen bir uygulama olduğunu kaydeden Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, "Bu uygulama için yönetmelik yayınlandıktan sonra bizim dikkatimizi çeken bazı hususlar vardı. Bunları kamuoyuyla paylaştık. Bu konularda da bir netlik istiyoruz. İlerde sorun olabilecek şeylerin bugünden çözülmesi gerektiğini belirtiyoruz. Aile yılında beklediğimiz güzel bir haber ama geliştirmesi gerekiyor. Biz bazı anketler düzenledik.
Devlet memurlarına bu uygulamadaki sorunları sorduk. Yaptığımız ankete katılanların yüzde 22'si bu kapsama sözleşmelilerin de dahil edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 52'si mali kayıplardan endişe ettiğini, yüzde 27'si ise kıdem ve özlük hakları ile ilgili sorunlardan dem vurmuş. Yarı zamanlı çalışma modelini nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuzdaysa yüzde 8'i yeterli, yüzde 45'i yetersiz, yüzde 47'si ise geliştirilmeli diyor. ‘Yarı zamanlı çalışma modeline geçmeyi düşünüyor musunuz' diye sorduğumuzda yüzde 29'u evet, yüzde 71'i ise geçmeyi düşünmüyoruz diyor. Yüzde 71'inin neden geçmek istemediğini konuşmamız lazım. Burada en ciddi problem ekonomik ve sosyal sorunlardır" diye konuştu.
Yönetmelik incelendiğinde en çok eleştirilen noktanın 4b statüsünde çalışanların yararlanamaması olduğunu aktaran Kaya, "Mali ve sosyal haklarda yaşanan belirsizlikler ve kesintiler ciddi sorun teşkil etmektedir. Ekonomik olarak memurlar zor günlerden geçiyor. O yüzden yarı zamanlı çalışmanın yarım maaş, teşvik veya performans ödemelerini etkilemesi durumu ciddi mağduriyet oluşturabilir. Bu durumun da uygulama başlamadan çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Yarı zamanlı çalışmayı desteklediklerini ifade eden Kaya, "Bu uygulamanın mali hak kayıplarına yol açmayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Teşvik ve taban ek ödemelerinin eksiksiz devam etmesi gerektiğini beyan ediyoruz. Sözleşmeli personelin de yarı zamanlı çalışma hakkından yararlanması gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Kaya, ücretli doğum izninin 2 aydan 1 yıla çıkartılmasını gerektiğini belirterek, "Anne çocuğu 2 aylıkken çocuğu bakıcıya bırakıp gitmek zorunda kalmasın. İlk 6 ay anne sütünün zorunlu olduğu bir dönemde çocuğu bakıcıya bırakıp gitmek zorunda kalmasın. İlk 6 ay anne sütünün zorunlu olduğu bir dönemde anne ile bebek arasındaki bağı kopartmayalım. Ücretli doğum iznini de tıpkı bu uygulamada olduğu gibi düzeltip genişletelim" ifadelerine yer verdi.