Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

AK Parti’nin Terörsüz Türkiye süreci kapsamında kurulan TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunacağı raporun ayrıntıları belli oldu. AK Parti, süreç kapsamında üç aşamalı yasal düzenlemeyi öngörüyor...

AK Parti'nin raporunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayının ardından TBMM Başkanlığı’na sunulacak. Hafta içinde sunulması beklenen raporda yer alması planlanan düzenlemeler ise şu şekilde:
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre; kamuoyunda “Eve Dönüş” olarak bilinen, suça karışmamış terör örgütü mensuplarına yönelik yasal bir düzenleme yapılacak. Suça bulaşmayanlar, 5 yıllık denetimli serbestlik kapsamında salıverilecek. Bu kapsamda Türkiye sınırları dışında bulunanların da Türkiye’ye dönüşüne imkan tanınacak.

Şimdilik özel bir rehabilitasyon programı planlanmıyor. Ancak geri dönenlerden talep edenlere meslek edindirme kursları ve eğitimlerini tamamlama gibi konularda her türlü destek sağlanacak.

Yurtdışında bulunan (Suriye, Irak gibi) terör örgütü mensuplarına ilişkin güvenlik birimlerinde ayrıntılı kayıtlar bulunuyor. Bunların yaklaşık yüzde 80’inin suça karışmadığı değerlendiriliyor.
Suça karışmış terör örgütü mensuplarına yönelik düzenleme yapılabilmesi için Suriye’deki gelişmeler dikkate alınacak. “Örgütün fesih sürecinin tamamlandığı ve silahların tamamen teslim edildiğinin” güvenlik birimlerince tescil edilmesi şartı aranacak. Bu aşamadan sonra ikinci süreç başlayacak.

Ceza ve infaz süreleri adli suçlara göre uygulanacak. Kök suçun dışındaki (adam öldürme, yaralama gibi) örgüt üyeliği, yardım yataklık, propaganda gibi suçlardan ise ceza almayacak. Bu düzenlemeler sonrası infaz süresi dolanlar cezaevinden çıkabilecek. Cezaevlerinde halen yaklaşık 4 bin 200 PKK/KCK mensubu bulunuyor.

Terör örgütü yöneticileri ile ilgili adımlar atılacak. Bunların başka ülkelere gitmesi gibi konular üzerinde duruluyor. Terörsüz Türkiye sürecine Cumhur İttifakı'nın desteği tam. Süreç kısa vadeli değil; uzun soluklu, aşamalı ve kontrollü bir geçiş süreci olarak planlanıyor. Sürecin yönetimi üç önemli ayak üzerine oturtulacak: "Şeffaflık, doğru aktörler, tutarlı söylem." Böylece sürecin hem daha sağlıklı ilerlemesi sağlanacak hem de kamuoyu desteği artırılacak.