Tgrt Haber

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi

Editör: Emir Yücel / Kaynak: tgrthaber.com
26 May 2024 16:30 - Güncelleme : 26 May 2024 17:26
Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi

İkinci Dünya Savaşı dönemlerinde, Alman casusu olarak bilinen Kosovalı Türk'ün, istihbarat faaliyetleri oldukça riskli ve dikkat çekiciydi.

Tarihin en büyük casusluk hikayesi olarak anılan Çiçero’nun (Elyesa Bazna) hayatı, filmlere ve kitaplara konu olacak türden esrarengizdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman İstihbaratına çalıştığı düşünülen Çiçero’nun, aslında bugünkü ismiyle MİT, o dönemde ise Milli Emniyet Hizmeti Teşkilatına çalıştığı (MAH) çok az kişi tarafından biliniyordu.

Çiçero (Elyesa Bazna)

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 1. Resim

Kosova’nın başkenti Priştine’de dünyaya gelen Elyesa Bazna, 16 yaşında Fransa ordusuna girdi. Fransa ordusunda istihbarat bilgilerini içeren bir dosyayı komutanlarından habersiz aldığı için mahkûm edildi ve çalışma kampında 3 yıl boyunca hapis cezası aldı. Hapis cezası bittikten sonra Türkiye’ye döndü. Fransızcayı çok iyi bildiği için büyükelçilikte kapıcı olarak işe başladı.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 2. Resim

O dönemin diplomatik alanlarda en yaygın ve geçerli dili Fransızca olduğu için rahatlıkla iş bulabildi. 1943 yılında Ankara’daki İngiliz Büyükelçi Hughe Knatchbull Hugessen’in yanında uşak olarak çalışmaya başladı. Hugessen’in Çiçero’ya güveni çok yüksekti. Öyle ki kıyafetlerinin ütülenmesinden yemek yapımına kadar her şey Çiçero’nun kontrolünde yapılıyordu.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 3. Resim

Hugessen’in bu güveni sayesinde Büyükelçinin özel odasına girebiliyor ve gizli kasasına rahatça erişebiliyordu. İngilizler, Çiçero’nun İngilizce dilini bilmediğini düşündükleri için, toplantılarda da yanında rahatça konuşuyorlardı.

 Hughe Knatchbull Hugessen

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 4. Resim

Bunu öğrenen Alman İstihbaratı Çiçero’ya para karşılığında bilgi aktarmasını talep etti. Çiçero para karşılığında İngiltere Büyükelçiliğinde bulunan bazı dosyaları Alman Büyükelçiliğine satmıştı.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 5. Resim

Elyesa Bazna’nın yapmış olduğu tüm casusluk faaliyetleri, dönemin istihbarat servisimiz olan MAH’ın izni ve bilgisi dahilinde gerçekleşiyordu. Almanların Çiçero lakabını taktığı Arnavut asıllı Elyesa Bazna, aslında Milli Emniyet Hizmeti Teşkilatı personeliydi. Gerçekleştirdiği casusluk faaliyetleriyle her ne kadar Alman ajanı olarak sanılsa da, görevleri arasında Türk İstihbaratı personeli olduğunu da gizlemek olan Elyesa Bazna, işini başarıyla tamamlamıştı.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 6. Resim

MİLLİ EMNİYET HİZMETİ

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın eski adı Milli Emniyet Hizmetinin bugünkü gibi kanuni bir statüsü yoktu. O tarihte kurulan Mustafa Muğlalı komutasındaki Askeri Polis Teşkilatı, istihbarat ve yabancı güçlere karşı koyma görevlerinden sorumluydu.

Milli Emniyet Hizmeti'nin zaman içerisinde değişen logoları

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 7. Resim

Teşkilatı Mahsusa, bütün imkansızlıklarına rağmen İstiklal Harbi sırasında Anadolu’da büyük hizmetler vermiş, harbin sonunda bu görev Genelkurmay Haber Alma Şubesine devredilmişti. Cumhuriyetin ilanından sonra 1926'nın başlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Genelkurmayda yapılan bir toplantıda “Bu böyle olmaz, muasır devletlerde olduğu gibi biz de modern bir istihbarat teşekkülü kurmak mecburiyetindeyiz” emrini verdi.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 8. Resim

O tarihlerde General Naci Eldeniz, başında bulunduğu bir heyetle Avrupa'da Türk Ordusuna öğretmenlik yapacak subayların tespiti ile görevliydi. Ona istihbarat teşkilatı kurulması için uzman bir kimsenin bulunması talimatı verildi. Naci Paşa hemen, 1912 ile 1919 yılları arasında ve harp boyunca Alman Genelkurmay Başkanlığı Askeri İstihbarat Hizmetinin Başkanlığını yapan ve bu teşkilatı yeniden organize eden General Oberst Walter Nikolai'yi bulup Türkiye'ye davet etti. Nikolai teklif edilen görevi kabul ederek 1926 yılının başlarında göreve başladı. Nikolai’ye İstanbul Yıldız'daki Harp Akademisinde yer tahsis edildi. Burada sivil ve askerlere eğitim verdi.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 9. Resim

6 Ocak 1927 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın yazılı çok gizli emri ile merkezi Ankara'da ve şubeleri de İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Kars’ta olmak üzere Milli Amale Hizmet Teşkilatı kuruldu.

Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 10. Resim

Kısaca MAH olarak tanınan Teşkilat'ın kuruluşu ile o tarihe kadar Ordu Müfettişlerince yürütülen istihbarat hizmeti de MAH"a devredildi. Harf inkılabından sonra Teşkilat'ın ismi Milli Emniyet Hizmetleri olarak değiştirildi. Yeni ismin kısaca MEH olarak telaffuzu gerekiyordu. Bu ise kulağa pek hoş gelmediği gerekçesiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın emri ile MAH olarak devam etti.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 11. Resim

Ankara’da bulunan Hacı Bayram Camii civarında, dar bir sokak içerisinde iki katlı beş odalı ahşap bir binada faaliyete başlayan, küçük fakat dinamik kadronun o yıllarda ülke yararına çok büyük işler gerçekleştirdi. Şeyh Sait isyanı, Kızıl Lazistan çalışmaları, Gizli Komünist Partisi’nin faaliyetleri, Hatay meselesi ve Çiçero projesi MAH’ın yoğunlaştığı konulardı.

Mehmet Fuat Doğu

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 12. Resim

MAH’ın son başkanlarından olan dönemin Kurmay Yarbayı Mehmet Fuat Doğu, İstanbul Emirgan’da açılan MAH okulunun açılmasına öncülük etti. Bu okulda birçok istihbarat personelinin yetiştirilmesi sağlandı. Fuat Doğu daha sonraki yıllarda, Nuri Gündeş, Mustafa Hiram Abas, Şenkal Atasagun ve Emre Taner olmak üzere birçok MİT elemanı ve yöneticilerine eğitim verdi.

Alman casusu olarak bilinen Türk! Yüzyılın en büyük istihbarat hikayesi - 13. Resim

MAH, 1965 yılında 644 sayılı MİT Kanunu ile Milli İstihbarat Teşkilatı adı altında resmi kuruluş haline gelip görevlerine devam etti.

Kaynak: tgrthaber.com
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...